ŞİMDİ BİR GÖNÜL MEYHANESİ BU
Pınarım sana kurban olurum,
Saçlarının akışına serin serin.
Sarılırım koynuna baharımsı kokuna,
Ne şirin nede baldan öyledir bir dudağı var.
Ha şu dağın bağrında nasıl bağırsam da yakarışları,
Dünya bambaşka bir şey olur sensiz dayanamam.
Çağlayan gibi çağlar kahkahan dudaklarından,
Gözlerin berrak berrak akıyor sanki Anadolu.
Bir sinirlenişin vardı ki dersin yılkı attır,
Belki de aşıklığa bu şarttır.
Seni kalbime öyle bir resmetmişim ki,
Görsen kendini kendinden kıskanırsın.
Şu uçan Albatroslar şahidim olsun,
Parlayan göz bebeklerin en büyük zenginliğimden şerefim olsun,
Her şey aksın aksın dursun hayrına olsun,
Görsem bir dayanamam,
Görmesem bin dayanamam.
Bağlama çalmasını bilsem,
Seni benden alır pınarım.
Yaksam ağıtlar memleketi cennete sararım,
Şimdi öyle dökmek isterim ki içimi,
Söylesem sen kaldıramazsın.
Kalbin iradesine sarhoşum ben,
Dayanamadım tükendikçe yeşilleniyorum ben.
Gazel tuttursunlar yada bir türkü yaksınlar,
Alsın başını sarsın dumanlar.
Desinler ki "bir aşıktandır bu",
Koca Adem amca tutuşturdu bunu,
Selma anlar mı güneşin doğuşunu?
Bu satırlarda kendimde bilmediğim,
Nice tonlu sesimi işitirim.
İsterim ki bitmesin hiç bir satırı diyeceğimden,
Bu benim aziz masalımdır en derinden.
Sonra veyahut canı isteyince bahtiyarın,
Bana "divane" dese bin kere haklıdır.
Oturdum aldım karşıma ruhumu,
Kalbimde bir çay demlemiş var ya hayran kalırsın.
Gel yanıma yanaş tadına doyalım,
Mazhar atarsa damarlarım,
Kendimizden göçüp gidelim aziz pınarım.
Ruhumda, kalbimde ne varsa böyle çıksın dışarı,
Bir kulak çınlaması kadar yakınsın sevgili.
Kalbimde bir mucize alıp savrulsun ki,
Kâinat utansın ben koca bir arsız.
Şu yarım kalmış yaşıma,
Dünyayı ben doğuracağım.
Derim ki içimde öyle böyle gizli kalan,
Nasıl bir cumhuriyet varsa saçılsın.
Yanıyor porselen porselen dünya,
Sonunda gül açılacak pınarım.
Aklımın hücreleri beyhude,
Ben viran olmuşum.
Beste beste akar ya,
İlahi bir şeyler sanki gönlümden.
Ben anlayamam bu zamana kadar,
Varsa bir tercümesi nazarından.
Öyle şükredip yanarım ki aşktan,
Dağ olsam dayanmazdım.
Pınarım ak aka aka coş,
Serzenişim sana bu tatlı tatlı.
Her bir nefesinden mürekkebime aldığım,
Beni savur bu şehirden uçsuz bucaksız yerlere.
İşte budur, budur işte gülçehre,
İşte her şey bir lütuf,
Bir mucize.
AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.