Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kadın
İran'dan İsviçre'ye uzanan bir yol. Kendi ülkesinden zorla kaçmak zorunda bırakılan bir kadın, Sara. Bu yolda annesiz, babasız, yurtsuz kalmak... Hiçbir suçu olmamasına rağmen annesinin kaderini yaşayan, onun çektiği acıları tek tek hissederek kendi yolunu bulmaya çalışan Sara, bu yolda idamdan daha korkunç şeyler görür. Dünyanın gerçek yüzünü, insanların vahşileşmiş bir canavar olduğunu, kadınların adeta bir et parçası olarak görüldüğü, türlü türlü işkencelere maruz kalındığına şahit olur. Yolu ne kadar dikenli olursa olsun hiçbir şekilde davasından asla vazgeçmeyen, bir gün gerçekten herkes gibi normal bir hayat yaşayacağına dair olan inancını yitirmeyen bir kahraman. Okurken benim içimin kaldırmadığı olayları maalesef ki çoğu kadın yaşıyor. Erkeklerin sadece erkek oldukları için her şeyi yapmaya hak kazandığını düşünmeleri, birçok kadının sadece erkeklerin zevki için dünyayı masumiyet içerisinde yitirmeleri... Sara, birçok kadına yoldaş, kardeş, dost. Çıkılan bu yol hepimizin yoluydu. Acısıyla, hüznüyle, mutluluğuyle ve umuduyla hepimizin hikayesi oldu. İzninizle cümlemi bir alıntıyla bitirmek istiyorum. "Bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız, o ülkenin insanlarının haklarını ellerinden alın. En başta da kadınların! Dört duvar arasına gözlerden uzak kalsınlar, hiçbir şey bilmesinler, duymasınlar, görmesinler ki gelişmesinler, güçlenmesinler... Çünkü öğrenen bilen kadın, değişen dönüşen kadın güçlenir, güçlü kadın dünyayı değiştirir... Boyun eğmez!". Sevgilerle kitapla kalınız :)
··
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.