Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yaşamak hepimiz için zordur, bazen daha da zordur. Hepimiz sürüp giden hayatın aslında, bir anlamda bir hayal perdesi olduğunu biliriz. Bu gerçek hepimizin içini gizli gizli yakar. Sonra bilinçli varlıklar olduğumuz için, kararlarımızdan sorumlu olduğumuzu biliriz. Varoluş bulantısının ikinci kaynağı da budur. Buna göre insanın yaşamına yön verecek kararları alması ve sorumluluğunu bizzat üstlenmesi gerekir. Oysa her durumda önümüzde birden çok seçenek olduğu halde, biz tek bir karar alma hakkına sahibiz. Çünkü tek bir anda yalnızca tek bir yaşantı mümkündür. Oysa farkındalığının da farkında olan insan, gerçekte birden çok yaşantıyı seçme bilincine ve bunu gerçekleştirebilecek donanıma sahip olduğunu da düşünür. Bu güzel bir düştür, ancak çoğu kez kendi yaşamımız (ki genellikle seçimlerimizin ürünüdür) önümüzde uzanan zorunlu tek yoldur. Necatigil bu duyguyu şöyle anlatıyor. Benim yaşamım, önümde vazgeçilmez bir yolken Seni başka baharlarda gezdirmem imkansız. Elbette bir dizi yaşantı içinden sadece birini seçmek, her durumda örtülü ya da açık biçimde "acaba", "keşke" sorularını akla getirmekte ve bunaltımızı artırmaktadır. Ancak belki de en kötüsü, yaşarken sevdiğimiz insanları kaybetme korkusudur. Bu korkuya yakınlarımız, dostlarımız, arkadaşlarımız ve onlarla paylaştığımız güzellikleri kaybetme endişesi de eklenir. Her neyse, özetle yaşamak hele sağlıklı bir biçimde yaşamak zordur. Dolayısıyla bizim işimiz kendimize ve başka insanlara mutlu ve üretken yaşamlar sürme şansı sunmak ve hayatı kolaylaştırmak olmalıdır.
Sayfa 109 - Pegem AkademiKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.