Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Düğünlerde koltuk merasimlerinden sonra para serpmek, o zamanlar bana güveyinin zarif bir hîlesi imiş gibi gelirdi. Zîra kocasını kapıdan karşılayan telli duvaklı gelinle, heyecandan basacağı yeri görmez olmuş dâmâdı seyretmek, düğünün, kaçırılmaması mûtat olan en belli başlı sahnesi idi. Merâsimin bu kısmına o kadar ehemmiyet verilirdi ki, bâzen vaktinde yetişmeyen hısım akrabânın görmesi için koltuk geciktirilir; bâzen de ikinci bir koltuk yapılırdı. Kadınlara mahsus bir eğlence imtiyâzı olan düğünler, hele koltuk yapıldığı sıralarda öyle kalabalıklaşır, gelinle güveyinin geçeceği yer o kadar daralırdı ki, genç karısını gelin odasına bırakıp çekilen delikanlının, izdihâmı yarıp geri dönebilmesi için, behemahal günün havasına uygun zarif bir bahâneye, bir hîleye başvurması lazımdı. İşte bu yüzden o da, etrâfına avuç avuç çil paralar serperek kalabalığı neşeli bir yarışa sevkedip, izdihâmın içinden selâmetle çıkmanın tek çâresine başvururdu. Ammâ genç adam , yanılır da serpeceği paraları uzağa fırlatmazsa, bu defa çil kuruşları, ikilikleri toplamak için yerr atılanlar, yolunu büsbütün tıkar ve zavallı genç, muhasara kalkıncaya kadar olduğu yerde kalır, geçemezdi.”
Sayfa 136 - Kubbealtı Neşriyât, 12.baskı, 2021.Kitabı okudu
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.