Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

294 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Selam arkadaşlar Günümüz yazarlarından yazdığı ilk kitap olan Ardıç Ağacı eserinin yorumuyla geldim. Yorumuma başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum ki çağdaş yazarlardan daha çok eser okumam gerekiyor, bu kitaptan sonra her ay en az 1 tane çağdaş yazar okumaya karar verdim. Kitapta mutsuz bir evliliğin içine hapsolmuş 18 yaşında kurduğun hayallerin yakınından bile geçmemiş olan genç bir kadın var ismi Lale. Lale yaşadığı kötü deneyimler sonucu hayattan belli dersler almış ve 31 yaşında tekrardan kendi için iyi bir şeyler yapmaya karar vermiş, geç de olsa hayata yeniden başlamaya çalışan, güçlü ve kararlı bir kadın. Babasının ölümüyle birlikte, kötü evliliğinden sıyrılıp çocukluğunu geçirdiği köyüne dönüyor ve burada başlıyor hikayemiz. yazar bir şu ana, bir geçmişe giderek hikayeyi diri tutmayı başarmış. 18 yaşındaki Lale'yi okurken de keyif aldım 31 yaşındaki olgun kadın Lale'yi okurken de keyif aldım. Yazarın ilk kitap olmasına rağmen sizi hikayeye bağlayabiliyor. Karakter isimleri kitapta o kadar önemlidir ki bazen isimlerin fazla dikkat çekici olması hikayenin gerçekliğine gölge düşürebiliyor bu konuda yazarı eleştirebilirim Ancak büyüleyici bir bölüm vardı ki o da Lale'nin psikiyatristi ile olan konuşmaları... hatta alıntı bırakmak istiyorum; "Bazı anılarsa bize çok acı verir, hatırlamak istemediğimiz o anıları ise sandıklara kilitleriz. Ancak o sandıkları fark etmeden sırtımızda taşımaya devam ederiz. Unutmaya çalıştığımız hatıralar bize çok ağır bir yük olur hayat boyu. Oysa yapılması gereken, onları sandıklara kapatmak değil; tam tersi ortaya çıkarıp çözümlemeye çalışmaktır." Çoğumuz böyle yapmıyor muyuz? Bize kötü gelen şeyleri zihnimizde düşünüp düşünüp dibe batıyoruz, ya da geçmişte yaşadığımız kötü olayları sürekli aklımıza getirerek pişmanlıklar duyuyoruz. Bunları bir çuval gibi sırtımızda taşımaktansa neden çözemiyoruz? Bu cümle üzerine uzun uzun düşündüm sadece bu cümleden bile çıkarılacak o kadar çok ders var ki... Kitabın ismi ile de alakalı konuşmak istiyorum; "Ardıç ağaçları, ardıç kuşları olmadan varlıklarını sürdüremezlermiş. Yeni bir filiz ancak kuşlar ağaçtan dökülen tohumları yiyip midesinde kabuklarını ayırarak yeniden toprağa bıraktığında yeşerirmiş. Eğer bir gün kuşlar bu tohumları yemekten vazgeçerse ardıç ağacının da nesli tükenecekmiş. İkisinin de hayatı birbirine bağlıymış." Genel olarak kitap çok sürükleyiciydi, Lale'nin neler yapacağını merakla okudum. Elbette kitap teknik açıdan kusursuz değildi ancak yazarın ilk kitabı olmasına rağmen ben çok başarılı buldum. Bazen yeni yazarlara şans vermeliyiz, tozlanmış raflarda okunmayı bekleyen, keşfedilmeyi bekleyen çok güzel kitaplar var eminim. Elimden geldiğince onları okumaya beğendiklerimi de sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Kitapla ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum kitapla kalın sevgiler
Ardıç Ağacı
Ardıç AğacıMerve Özdemir · İkinci Adam Yayınları · 20239 okunma
·
587 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.