ANNEMİN KASETLERİ DEVRAN KAYA Herkese Merhabalar Benim Sevgili Dostlarım. Gecikmiş yorumlarımdan en kilit kitabım ile yazmaya devam ediyorum. Bir çoğunuz sosyal medya da gördü, bir çoğunuz kitap raflarında, bir çoğunuz da okudu ve etkisi altında kaldı. İsim Annemin Kasetleri. Başlarda insanın aklına, otantik köy ortamında, teybine türkü kaseti koymuş, harlı ateşin karşısında elinde koskoca bir tahta kaşık ile salça yapan, basma şalvarlı bir tontiş teyze geliyor değil mi? Gelmesin! Öncelikle Devran Bey’i bu şahane eseri yürekten kutluyorum. Öyle ki, nefesim fazlasıyla kesildi. Gelelim Annemin Kasetleri bize ne anlatıyor. Hazırsanız başlıyorum. Evet bir teyib ve kaset var. Ama türkü yok. Peki bizi bu sülüm gibi çeken neyin laneti? Bundan sonra anlatacaklarım ile şok olacaksınız. Başta beni fazlasıyla etkileyen olay şöyle oldu. Kitabımızın içinde birden fazla resim ile karşılaştım. Meryem var, Zere var, Reyhan var, Cemile var, Halime ve Nilüfer… Zere’nin çocuklarının mucizeliği, köyün değişik bir laneti… peki bu lanet nasıl başladı, bu köyden neler götür götürdü. Kimlere kimlere zarar verdi? Ah Ali ah! Gulam Ali. Her şeyin, sende başlayıp, sende biten Ali. Olayın esrafrengizliği ve kimsenin çözemediği kısım da bu zaten. Ağa’nın evinde kahyalık yapan, hizmet gören Ali, günün birinde ev sahibi Ağa ‘nın hac yolculuğuna gitmesi ve epey sonra gelmemesi, ardından Meryem ve Ali’nin gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla Tabaa Lanetinin tohumları oluşmaya başlıyor. Eh tabi Ağa Hac dan uzun zaman sonra Meryem ve Ali ile birlikte dönünce ahali hem şok oluyor hemde bu duruma anlam veremiyor, derken Bu durumu Ali ye sormak isterken Ali garip bir şekilde dağlarda buluyor kendini. Halkın gözü önünde dağ dağdan ayrılıp, dağ dağa kavuşuyor. Bu olayın gerçekleştiği yere Hacı Ali Türbesi adı veriliyor. O lanet ne ise tohumları, bir sansar kuyrup gibi büyüyüp uzuyor. Dallanıp budaklanıyor. Köyün erkekleri ve çocukları birer birer ölüyor. Medusa gibi erkek yok edici, kadına dokunmayan bir lanet oluyor. Yavaş yavaş nüfusu körelen köyün umut ışığı, Zere’nin ikiz oğulları Bayram ve Seyran’ın hayatta bir şekilde kalması, Laneti kovma adına gerçekleştirilen ritüeller başlıyor. Öyle ki o yavruları korumak için türlü türlü dualar ve bir teyp ile bir kaset arasındaki çalan ilahiler… Sevgili yazarım, ben bu eseri okurken, nolur bana bu gerçek deyin. Aksi taktide çok üzülürüm. Kurguysa da bu denli gerçekliğin kurgusu olur mu? Ciddi ciddi sorgularım. Bir kitap mükemmel olur da bu kadar mı olur? Hangi duygular anlık ruh halleri eşlik etti acaba? Yazarken ağladınız mı, hayretlendiniz mi? Kitaptan sonra aklımda kalanlarla yaşandım. Yüreğinize emeğinize kaleminize sağlık Devran Bey.

Annemin KasetleriDevran Kaya · Everest Yayınları · 2023121 okunma

·

98 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.