Spoiler içerir! Hiçbir şey ummuyorum, hicbirseyden korkmuyorum, ÖZGÜRÜM!!! Kitabı yeni bitirdim. Aslında çok keyif aldığımı söyleyemeyeceğim. Acaba gözden kacirdigim, algilayamadigim birşeyler mi var derken incelemeleri irdelemeye başladım biraz okuduktan sonra, acil bir inceleme yazısı yazmam gerektigi hissiyatina kapıldım. Kendi kendime dedim ki kadınlara bu şekilde bakan bakış açısı, defalarca tekrar eden yanlisliklar.. Bunlar sümen altı edilerek araya serpiştirilmiş özlü cümleler tabi ki bunları yazabilirim lakin sonuç olarak doğrular ve yanlislarin birbirine karıştığı bir yapıt. Denilebilir ki doğrularını alıp, yanlisliklari birakilabiliriz, derim ki o zaman bu bir baş yapıt olamaz. Cinayet, keşişleri aşağılama, inançlara saygısızlık, bunlar kitapta öyle anlatılıyor ki sanki normal hatta ve hatta olması gerekli şeyler... Bunların yanında onlarca güzel şeyler tabiki var. Hatta altını kalın çizgilerle değil ezberlercesine okuduklarim... Çok okuyan mı bilir? Çok gezen mi? Çok yaşayan mi? Kagit faresi dinliyor, Zorba'si anlatıyor. Hatta hatta bazi şeyleri öylesine soruyor ki, cevaplamak şöyle dursun, algilarken tekrar tekrar duruyor. Kitapta bir çok anlayamadigim yöresel/ dinsel tasvirler, deyimler, sözler var, kitabi can yayinlari baskısından okudum ama cevirmen çok teknik bilgiye kaçmamak için detaya girmemiş. Kitabın sonuna veya başına bir bütünsel atlas konulabilirmis, o zaman edebi yönü daha guclenebilirdi. Türk ve Yunan kültürleri arasında ki etkileşime ara, ara girilmiş. Son olarak Zorba ile başlayan kitap Zorba ile bitiyor.. Hayatı SEVMEYİ ve ölümden KORKMAMAYİ öğretti...

ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,1bin okunma

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yusuf Demir