Humeyni, İslâm dünyasından gelen endişeleri de, "İslâm Devrimi"nin Müslüman kardeşliği ortak paydasından hareket ettiğini savunarak göğüslemeye çalıştı. Bu bağlamda İran’ın yeni yönetimi Filistin ve Kudüs davasını çabucak sahiplendi. İhdas edilen "Kudüs Günü" gibi sloganik vesilelerle Müslüman dünyanın karşı çıkamayacağı bir siyasi cerçeve çizildi, Filistinli gruplarla kurulan organik-finansal temaslar da, İran’ın sahaya hızla intibak etmesini sağladı. İslâmi Châd Örgütü tamamen İran’ın kumanda ettiği bir yapilanma olarak şekillenirken, Hamas da zaman içinde İran etkisine açık hale geldi.