Gönderi

büyük şangırtılarla yol alan Nuh'un gemisine binmek... sirrus bulutları ile... dilek mumlar... madeni düğmeler... yabanıl çığlıklarla... ilkel bir ayin gibi ilerlemek... sonra hüzün... Nuh'un hüznü... uzun bir süre öldürüldüm ama hep değil. şimdi gitmek istiyorum. neresi olursa, nasıl olsa sen yoksun. bir yerlere varmadan gitmek. elimde sana yazılmış ve gönderilmemiş mektuplarla. gitmek, hiçbir limanda seninle karşılaşmayacak olduktan sonra. gitmek, ardına bakmadan, uzunboylu vedalaşmadan gitmek. oysa seninle sabaha karşı uğranılan liman barlarında karşılaşmak vardı. ...sonra yüzümüzdeki savaş boyalarını çıkardık ve konuştuk iki uygar insan gibi... bana som kayaları... dar boğazları... kendi iç geçitlerini gösterdi...
·
178 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.