Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya olamayacağına inanmıştır. Ingeborg Bachmann inatla ütopik, yolunu başka dillerden geçerek yapan, hem tekil hem çoğul, yazarın sözlerini başkalarınınkiyle, ölü veya diri o kâğıttan kardeşleriyle, Shakespeare ile, Musil ile, Karl Kraus, Bertold Brecht, Wittgenstein, Herman Broch, Rimbaud, Büchner veya Goethe ile harmanlayan bir dil icat etmeye çalışır.