Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Jaynes, İlyada'da Yunan tanrılarının, insanların iç seslerine hükmederek, eylemlerinin temelinin ortaya çıktığı alanı işgal ettiğini yazar. Bu sayede, kahramanların iç sesleri bugün bile Hakimiyet iddialarını uygulamak için astların itaati anlaşılabilir durumdadır: Efsanelerde yer alan insanların davranışları, otoriter tanrılara itaat etmelerinin bir sonucudur. Helen Lynd, dilin gelişiminin bu süreçleri güçlendirdiğini vurgular. Eğer dil, itaate bağlı bir kültürün toplumsal baskısıyla ortaya çıkarsa, kimliğin oluşumunda da önemi bir rol oynar. Çocuk konuşmayı öğrendiği sırada, kendini ona izin verilen sosyal konvansiyonlar ışığında görmeyi öğrenir. Bu, diğer insanlarla ilişkisinin nasıl olabileceğini belirler. Dolayısıyla itaat, sosyal kimliğin oluşumunda merkezi bir rol oynar. Albert Einstein'ın hikâyesi dilin sabote edildiği durumlarda da kimliğin nasıl ortaya çıktığına dair bir örnektir. Kendisine çocukken yaşadığı konuşma zorlukları hakkında sorulduğunda, herkesin onun zihinsel engelli olduğunu düşündüğünü ve annesinin onu nörologlara muayene ettirdiğini anlatırdı. Bir röportajda konuşamadığını ve bu nedenle yetişkin dünyası ile iletişim kuramadığını söyledi. Bu yolladır ki kendi çocuğuna yönelik algılara tutunabilmiştir.
Sayfa 55 - PdfKitabı okudu
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.