Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Niyazi Merkez Osmanlı dönemi Batılılaşma tarihini "Tanzimat Batılılaşması" adını vererek eleştirmiştir. Cumhuriyet dönemine göre çok daha fazla üzerinde durduğu Osmanlı dönemi Batılılaşmasının Batı'nın baskısı altında ve bir özenti biçiminde gerçekleştirildiğini düşünmüştür. Bu dönemin yenileşme hareketlerinin sonunda İmparatorluğu bir "yarı-sömürge" ülke konumuna getirdiğine inanmıştır. Cumhuriyet dönemi Batılılaşma hareketini ve özellikle Atatürk devrimlerini ise, bağımsız bir kalkınma hareketi olarak görerek olumlu değerlendirmiştir. Bu dönemde de Atatürk dönemi ve sonrasına ilişkin farklı bir tutum takınarak 1938 sonrasını yine "Tanzimat Batılılaşması" olarak nitelendirerek eleştirmiş; Batı ile yine bir tür bağımlılık ilişkisi geliştirildiğini düşünmüştür. Buna karşın Cemil Meriç, gerek Osmanlı dönemi gereksiz Cumhuriyet dönemi Batılılaşma hareketini bütünüyle eleştirmiştir. Berkes gibi Batı'ya bağımlı halde yürütülen Batılılaşmanın Osmanlı'yı yıkama götürdüğünü düşünmüştür. Ancak Berkes Batı'ya karşı bu bağımlılığı daha çok 1838 Baltalimanı Ticaret Anlaşması sonrasındaki ekonomik ilişkiler üzerinden değerlendirirken, Meriç Osmanlı geleneksel değerlerinden uzaklaşılıp Batı medeniyetinin unsurlarının alınmış olması üzerinden değerlendirmektedir. Meriç'e göre Doğulu Müslüman bir toplumun Hristiyan Batı medeniyetine dâhil olması mümkün değildir. Üstelik Batı'nın da tam olarak bilinmediği, tanınmadığı görüşündedir. Cumhuriyet dönemine ilişkin yaklaşımı ise Berkes'in görüşlerinden ayrıldığı bir başka noktadır. Cumhuriyet dönemi Batılılaşma hareketine Osmanlı dönemine göre daha sert eleştiriler yönetmiştir. Yine bir Berkes'ten farklı olarak Cumhuriyet dönemi ve Atatürk devrimleri, özellikle onun ilgi alanına giren kültür konuları üzerinde daha çok durmuştur."
Sayfa 472
·
1 artı 1'leme
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.