Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

kєmαl αcαr

kєmαl αcαr
@kemalacar
Sıkı Okur
104 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Tek gerçek yasa, özgürlüğe gidendir. Başka yasa yoktur.
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 84
Reklam
Uçmak bir martının doğal hakkıdır, özgürlük varlığının özündedir. İster boş inançlar ve gelenekler, isterse sınırlamanın herhangi bir biçimi, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa kaldırıp atılmalıdır.
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 84
Kanatucunuzdan kanatucunuza bedeninizin tümü, aslında düşüncenizin somutlaşmış biçimidir.
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 77

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
En yüksek uçan martı, en uzağı görendir.
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 63
Yaşamın anlamını, daha yüce bir amacını bulan ve ona ulaşmaya çabalayan bir martıdan daha sorumlu biri olabilir mi?
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 31
Reklam
Martılar asla karanlıkta uçmaz!
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 20
92 syf.
·
Puan vermedi
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach
8.3/10 · 66,9bin okunma
Büyük tımar sahiplerinin kişisel ve ömür boyu geçerli olan hakları ırsî hale gelmekte, böylece bir kırsal mülk sahipleri sınıfı, âyanlar oluşmaktadır ve bunlar her zaman kırsal kökenli değillerdir.
İmge Kitabevi Yayınları 1995 Sayfa: 149
Osmanlı İmparatorluğu'nun bu parçalanma ve ayrışma sürecinin kökeninde, Batılıların sadece ekonomik, sonra da siyasal sızmaları yer almaktadır; azınlıklarla kurdukları sıkı ilişkiler ve Batılıların onlara arka çıkmaları, onları en avantajlı unsurlar haline getirmiştir.
İmge Kitabevi Yayınları 1995 Sayfa: 82
Türklerin ticaretten hoşlanmayışları, bir yandan limanlarda yabancı ticarethanelerin gelişimi ve diğer yandan da Rum, Yahudi ve Ermeni aracıların rollerinin artmasını teşvik etmiştir. Ancak, Türkler iç ticaretin tamamen dışında değillerdir ve zımmî adı verilen gayrimüslim Osmanlı teb'asıyla birlikte, hiçbir sorun çıkmaksızın, yanyana faaliyet göstermektedirler.
İmge Kitabevi Yayınları 1995 Sayfa: 77
Reklam
Kahve Mısır'da XVI. yüzyılın ilk on yılı süresince tanınmaya başlamış ve burada da fukaha (fıkıh âlimleri) onun kullanımına karşı tavır almışlarsa da, pek başarılı olmamışlardır. Üstelik bu âdet Suriye'ye, Irak'a, İran'a ve Mısır'ın Osmanlı tarafından fethinden sonra da Türkiye'ye geçmiştir.
İmge Kitabevi Yayınları 1995 Sayfa: 59
Küresel konumunu korumak için sermaye, yenmeye çalıştığı farklılıklarla müzakere etmek, onları kısmen almak ve yansıtmak zorunda. Farklılıkları denetimine alıp daha nötr hale getirmek zorunda. Farklılıkların olduğu bir dünya kurmaya çalışıyor. İşte asıl haz budur. Artık farklılıkların önemi yoktur.
Sayfa 54
Marx, kapitalizmin yalnızca çelişkili zeminlerde ilerleyeceğini söylüyordu. Kapitalizmin genişlemesini sağlayan, üstesinden gelmesi gereken çelişkilerdir. Bu çelişki zemininin doğasını, tikelliklerin bunun içine nasıl dahil edildiğini, direnişlerini nasıl temsil ettiğini, tikelliklerin kısmen nasıl aşıldığını, aşılanların karşımıza nasıl yeniden çıktığını kavramadan sermayeyi anlayamayız.
Sayfa 50
Ulus-devlet zayıfladığında , daha az inandırıcı ve daha az güçlü olmaya başladığında, buna verilen tepkinin aynı anda iki ayrı yoldan yayıldığı görülmektedir. Ulus-devletlerin hem üstüne çıkılmakta , hem de altına inilmektedir. Aynı anda hem küresel hem de yerel olunmaktadır. Küreselleşmenin ulus-devletlerin, ulusal ekonomilerin, ulusal kültürel kimliklerin egemenliğinde olduğu bir dönemden yeni bir döneme geçişin iki yüzü vardır: Küresel ve yerel.
Sayfa 47
1.264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.