Gönderi

Kadim bir dostluğun oluşabilmesi için zorluklara, yokluklara ve imtihanlara ihtiyaç vardır. Bütün bunlardan alnının akıyla çıkan münasebete ise ‘sınanmış dostluk’ diyoruz. Yani iyi gün dostu olmak kolaydır, en mühimi, kötü gün dostu olabilmektir! Şimdilerde, dünyevi şeyler için ‘kırk yıllık dostların’ birbirini yok saydığı günlerden geçiyoruz. Hesap yapmaktan iş yapmaya veya dostluk kurmaya vakit bulamayanların sayısı da her geçen gün artıyor. Bazı dost bildiklerimiz ise kırıcı, kıyıcı ve ifşa edici. Oysa dostluk, açmayı değil, kapatmayı gerektirir. Sözgelimi dostunun sırrını herkesten saklamak, ayıplarını örtmek, sözüne müdahale etmemek, iyiliğini istemek, onun hüznüyle mahzun olmak; bütün bunlar, ‘dostluğun edepleri’ arasındadır. Çünkü dostluk ve kardeşlik, öldükten sonra da devam eden kıymetlerimizden biridir. ‘Ahiret kardeşliği’ diye boşuna denilmiyor…
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.