Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

16.12.2021
Halis Aydemir’in bir tefsir sohbetini dinliyordum. Hz. Peygamber’in Hayber Sefer’inde en çok şu duayı ettiğini anlatıyordu: “Allahumme euzu bike min’el hemmi ve’l hazen…” (Allahım kaygı ve hüzünden sana sığınırım.) Bu duayı naklettikten sonra şu çarpıcı tespiti yapıyordu Hoca: “Kaygı geleceğe, hüzün geçmişe bakar!” Sonra Hz. Âdem’in şeytan tarafından aldatılışında kaygıyı kullandığını ifade ediyordu. Gelecek kaygısı! Şeceretu’l Huld…sonsuzluk ağacı… O ağacın meyvesinden yediğinde nimetlerin sonsuz olacağını söyleyerek kandırmıştı Hz. Âdem’i şeytan. İnsan hala bu aldanışın içerisindedir. Ân’ı yaşamak sanırım tam olarak bu olsa gerek. Ne geçmişe takılıp hüzün duymak, ne de geleceğe kapılıp kaygılanmak. Belki zamanın dahi yaratılmadığı bir varlık düzeyinde Hz. Âdem’in sonsuz yaşam düşüncesi ile gelecek kaygısına düşmüş olması bize çok derin bir mesaj sunmuyor mu? Tevbe Suresi 55. ayete geçiş yapıverdi Hoca birden. “(Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.” Dünya nimeti neden, dünyada azap olsun ki? Çünkü kaybetme kaygısı bir yana, nimetin kendisi geçici olduğu için bir müddet sonra insan o nimetin zevkine eremez hale geliyor. Heveslerimizi kaybediyoruz. Heveslerimizde, kendimizi de kaybediyoruz…Dünya içimizde kendisini tüketiyor. Dün zevk aldığımız bir şeyden ertesi gün zevk alamıyoruz. Neden? Ân’ı yaşamak ne kadar önemli imiş meğer! Hz. Âdem üzerinden böyle bir mesaj aldım ben bu defa. Kıssalar tükenmez birer hazine imiş tekrar öğrendim.   
··
1 artı 1'leme
·
480 görüntüleme
Şeb_i yelda okurunun profil resmi
Âhh abi... Nerelere götürdün beni, iki sene mi geçmiş...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.