İletişim pişmanlığı denen bir gerçek var. Belli bir yaşanmışlık seviyesinden sonra artık konuşmaya değmeyecek insanları tespit edip hiç konuşmamayı tercih edebiliyorsunuz. Büyük rahatlık.
Bu durum Kafka'nın Günlükler'inde yazdığı şu duruma benziyor:
"Ne diye sanki böyle çekişip duruyoruz; nasıl olsa anlaşacağımız yok. Yarın sabaha kadar konuşsak, ben kendi düşüncemi söyleyeceğim, sen kendi düşünceni."