Kitabı beğendim. İ like it. Bilge Kağan kitabından sonra eski dönem siyaset ve savaş taktiklerine daha da aşina olduğumdan okuması daha da zevkli oldu. Kitap dönemin siyasi ve sosyal durumu hakkında pek çok bilgi barındırıyor. Altın Orda Devleti , İlhanlılar falan kafamı karıştırıyordu biraz daha oturdu diyebilirim. Ben yapmadım ama kitabı okurken dönemle alakalı yüzeysel de olsa fikir sahibi olsanız tadından yenmez bence. Bundan sonra yine aynı yazarın Baybars kitabını okumayı düşünüyorum. Bu kitabı okurken düşmanımız olan Baybars sıradaki kahramanım olacak. :))) "Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç.'' sözünü bu kitapları okurken daha iyi anlıyorum. Kitapta kahramanın bakış açısından baktığınız için çok da eleştiremiyorsunuz. Ama kitabı bitirip biraz araştırma yaptığınızda zaten bildiğiniz' Hülagü'nün devrin en büyük katliamcılarından olduğu' bilgisini birinci değil üçüncü kişi olarak okuduğunuzda bir değişik oluyor. Bakış açısının etkisi yadsınamaz gerçekten. Ayrıca dünyanın en büyük devletlerinden birinin varislerinden komutanlarındansın ama ömrün seferde savaşmakla, ölüm tehlikesiyle, büyük kararların stresiyle geçiyor. Çok değişik gerçekten. Dağ başındaki iki tavuk , beş koyunlu çoban yaşadığı süre içinde Hülagü'den daha huzurlu olmuştur. Burada yine hayat algısının insan üzerindeki inanılmaz etkisini görüyorum. Hülagü'nün de aklına gelebilirdi stressiz, rahat bir yaşam ama onun yaşam , başarı , 'olması gereken' algısı o değildi, zafer kazanmaktı. Dolayısıyla zaferler kazanmayı huzura tercih etti. Hayatın cilvesi. :)))

Bozkırın Gazabı Hülagü HanOrhan Yeniaras · Panama Yayıncılık · 2017196 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

rumeysa öztürk