Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

481 syf.
·
Puan vermedi
‘Her insanın hikâyesi, bizi başımızdan geçen olaylar kadar ilgilendirir.’
Roman okumaya uzun bir ara verdikten sonra bitirdiğim ilk kitap Livaneli’den oldu. Merak ettiğim ve okumak istediğim yazarlar arasındaydı ve ilk okuduğum kitabı Serenad. Bu kitabına da ayrıca bir inceleme paylaşmak istedim. Konunun içeriğini biraz detaylandırarak yazmak istiyorum. Kitabın konusunu açıklamak gerekirse; İstanbul Üniversitesi’nde sözleşmeli bir memur olarak çalışan Maya, üniversitenin konuğu olarak, seneler sonra İstanbul’a gelen Prof. Maximilian Wagner’i karşılamakla ve onunla ilgilenmekle görevlendirilmiştir. Maximilian’ın İstanbul’da birkaç günlük konaklamasıyla, Maya onun hayat hikayesine dair bazı gerçekleri öğreniyor ve aynı zamanda kendi hayatında da yeni bir sayfa açıyor bu kısa sürede. Maximilian’ın başından geçen hüzünlü bir hikayesi var. Gençliğinde Nazi Almanyası’nda yaşamakta ve eğitimini almakta olan profesör, Yahudi bir kadın olan Nadia ile evleniyor. İstanbul’a kaçmaları ve yeni bir hayat kurmaları gerekiyor fakat Nadia İstanbul’a gidemiyor. Profesörün Nadia’nın hayatta olup olmadığını öğrenebilmesi ve onun İstanbul’a getirilebilmesi için verdiği tüm emek sonunda karşılığını buluyor ve Nadia bir bilet alarak İstanbul’a doğru yola çıkacak bir gemiye biniyor. İşte burada tarihte yaşanmış olan Struma faciası anlatılıyor. Maya profesörü ağırladığı süreçte aile büyükleri arasındaki gizli sırları da öğrenmiş oluyor. Maximilian’ın eşi Nadia, Maya’nın babaannesi Semahat(Mari) ve anneannesi olan Ayşe(Maya) aslında aynı kadere sahip 3 kadındır. 3 ana karakter ve yaşadıkları olaylarla birlikte tarihteki bazı soykırımlar bize hatırlatılıyor burada. Zarar görenin ise her zaman masum insanlar olduğuna dikkat çekilmiş. Bunun yanında romandaki karakterlerin kurgu olduğunu söylemek isterim. Ek olarak Livaneli’nin bahsettiği gibi; herhangi bir olayı anlatıyor olmak bunu belgeselleştirmekten öteye gitmemekte, bunu ancak kişiselleştirerek anlayabiliriz. Okuyucuya dokunabilen bir anlatım var ve Maximilian’ın hikayesi beni etkiledi. Bununla beraber Wagner’ın Nadia için bestelediği Serenad’ı kitabı bitirdikten sonra dinledim ve çok hoşuma gitti. Ayrıca kitapta verilmek istenen mesaj Maya’nın abisi ile olan çözülemez ilişkisinde ve ikili arasında geçen diyaloglarda da açık ve net bir şekilde aktarılıyor. Yer yer çok güzel mesajlar verilmiş, okunmalı diyeceğim bir kitaptır. Son olarak bu yazının altına şunu ekleyeyim; Zülfü Livaneli’nin bu kitap hakkında soruları cevapladığı bir spotify bağlantısı var sonda. Kitabı okuyacak olan varsa ve eğer bu incelemeyi okumuşsanız kesinlikle açıklamalarını dinlemenizi öneririm. :) Alıntılar kısmına eklememişim, buraya yazayım. Bu alıntı da burada kalsın. ‘’…Dinimi soran olmayacaktı bana. Olur da birisi merak ederse, cevabım hazırdı: Müslüman, Yahudi ve Katolik; kısacası insan.’’(Sayfa 7)
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,3bin okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.