Benim haftalardır kitaplığımda beklettiğim mitolojik bir eser ile selamlamak isterim sizleri.. Beni bilenler bilir önceleri çok çekinmiş ama zamanla tavsiye edilen eserleri yavaşça tanıyarak çok sevdim bu türü şimdi size onlar kadar çok sevdiğim bir hikayeyi de bırakmak istiyorum elleriniz..
Psykhe ve Eros
Yunanlıların aşk için kullandığı üç sözcükten sonuncusu Eros, aşikar olduğu üzere bağ, tutku ve bedenin bir başkasında tatmin arama arzusudur..
Psykhe ise ruh anlamına gelir. Miken prensesi Psykhe bir kehanet ile doğar. Tanrıların bile korktuğu bir canavarı yenecektir ve kendisini bu uğurda eğitilmesini sağlayan ailesi tarafından da alışılmışın dışında yetiştirilmiştir. Ustası Atalante tarafından yay ve kılıç kullanmada ustalaşır ve o dönem için kadınlara dayatılan kurallara baş kaldırır.
Arzu tanrısı Eros ise Afrodit’i kızdırınca bir ölümlü kadına aşık olarak lanetlenir.. Lanetin en acı verici yanı sevdiği kadınla göz göze gelirlerse ayrılacaktırlar.
‘’Bir düşünsene asla sahip olamayacağın şey için sonsuza dek yanıp, tutuşacaksın..’’
Ve Kaderin bir araya getirdiği inatçı Psykhe ve Eros hayal bile edemeyecekleri zorluklarla karşılaştıklarında Truva savaşı da patlak verir.. En nihayetinde ilahi güçler bile onları ayırmaya kalkar..
Peki bu imkansız aşka en sonunda ne olur?
Eser Ben Kirke kadar yunan mitinin büyüleyici, feminist yeniden anlatımı… Aşkın, sadakatin ve kararlığın gücünün muhteşem bir örneği… Mutlaka okuyun..
·
1 artı 1'leme
·87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.