Gönderi

Öylesine dolu, öylesine yeşil, öylesine verimli ve diri, öylesine tutkulu ve ölçülmez. İşte tragedya da yaşamda, acıda, beğençte bu bolluğun içinde, o yüce büyüleyi­cilikte duruyor, uzaktan gelen üzüntülü bir şarkıyı dinliyor, oluşan anılarından söz açıyor, onların adlarını dile getiriyor: Kuruntu, istenç, üzüntü. Evet, gönüldeşlerim, benimle birlikte Dionysosça yaşama, tragedyanın yeniden doğuşuna inanın, Sokratesçi kişinin çağı geçmiştir artık.
Sayfa 132 - Say YayınlarıKitabı okudu
·
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.