Kelâm, hadis ve tasavvui İbn Teymiyye'nin kelâmi/i'tikâdî çizgisi, müntesibi olduğu ehl hadis çevrenin genel anlayışına büyük oranda- muvafik olarak nasların zahirine ne pahasına olursa olsun bağlı kalan bir görü nüm arz etmektedir. İbn Teymiyye, mütekellimlerle aynı paydada kalarak felsefecilere karşı durmuş ve salt akli mesainin marifetullahı, varlık incelemesinde de nihayeti vermeyeceğini açıkça ifa de etmiştir. Bu kabulün doğal bir neticesi olarak o da kelâmcılar gibi marifetullaha erişmek ve varlık incelemesinde nihayete ere bilmek için 'haberin' mutlak ve tamamlayıcı bir gereklilik oldu ğuna hükmetmiştir.20