İncelemeyi okumak istemedim kitabı bitirmeden ama dayanamadım işte. Dostoyevski hayranları, onu okuyanlar iyi bilir ki o kendi dünyamızda kurduğumuz aileden biri olmuştur. O hayatın maddi, manevi, ruhsal, duygusal her anına dokunur. Kitaplarında maddi sıkıntıları öyle güzel tasvir eder ki, insanın içinde yaşadığı duruma şükretmemesi mümkün değil. Ruhsal ıstırap, kalp ağrısı, karşılıksız sevdalar, mutsuz sonları öyle film değil de açıp kalbinizin sesini duymuş gibi anlatışı, çektiğimiz acıların dünyanın her yerinde ortak olduğunu, yalnız olmadığımızı nasıl güzel işler. Türk bir vatandaş olarak onu bu kadar sevmemiz, onun dünyadaki tüm insanlara hitap edebildiğinin kanıtı değil midir? İyi ki son anda o kurşuna dizilmemiş...