Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

612 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
SPOİ Birkaç sayfa okumamla elime not kağıdı almam bir oldu. Karakterin çocukluğundan başlayan hikayesi o kadar farklı ve garipti ki özelliklerini ve düşüncelerini tek tek not etmeye başladım. 200 sayfa kadar bu durumun büyük oranda devam ettiğini de söyleyebilirim. Sonrasında ise kitap bitene kadar ancak birkaç cümle ekleme yaptım, diğer türlü yapamadım. Çünkü hikaye içerisinde öyle bir kayboldum ve karakterin yaşadığı bunalımları o kadar derinden hissettim ki sayfa çevirmek dışında bir şey yapabilecek hali kendimde bulamadım. Hiç ara vermeden saatlerce okuyup bitirdim ama eminim bir süre daha incelemeye devam edeceğim bu eseri. Okunup bir kenara koyulamayacak kadar derin bir kitap. Şimdi elimde sayfalarca notlarla... Kendimi inceleme yapmaktan alıkoymamın mümkün olmadığı eserimize gelelim. Öncelikle ilk bölümden elde edebileceğiniz bilgilerle, minimum düzeyde spoi vererek olayın taslağını oluşturmaya çalışacağım. Bakın lütfen burada ilk bölümü içine alan bir spoiler ile hemen bir paragraf aşağıda karşılaşacağınızı lütfen unutmayın. Ağır bir şekilde spoiler vereceğim bölümde ise ayrıca bir dipnot da koyacağım ki kimsenin tadı kaçmasın... Aslında büyük oranda kitabı okumuş insanlar için yazmak istediğim bir inceleme bu, diğer türlü yazmak istediklerimi, dilimin ucunda nasıl tutabilirim dışarıya çıkmadan bilmiyorum. Ooba yani baş karakterimiz, çocukluğundan itibaren şaklabanlıkları ve haylazlıkları ile insanları güldüren ve çevresindeki birçok kadının ilgisini istese de istemese de üzerine çeken birisi. Buraya kadar normal gibi gözüken karakterimizin sırları ise buradan sonra başlıyor. İlk sayfalardan itibaren gördüğümüz üzere Ooba, çocukluğunda birçok kez cinsel istismara uğrayan birisi. Bu yüzden de insanlara karşı çok büyük bir güvensizliği var ve bunu açık bir şekilde itiraf da ediyor. Kendisine karşı tacizde ve hatta tecavüzde bulunan insanları, bir kez bile birisine şikayet etmeyi düşünmüyor. Çünkü bunların kesinlikle sonuçsuz kalacağına inanıyor. Açıkça görülüyor ki karakterin ailesi de başta olmak üzere güvendiği hiçbir insan yok. Bu hiçbir insan için normal bir durum değilken hele de bir çocuk için düşünmenizi istiyorum. Bir diğer şaşkınlığa uğratan nokta, Ooba'nın şaklabanlık yapma sebebi. Ooba haylazlıktan zevk alan bir çocuk değil, yapı itibariyle asla olmadığı biri gibi davranıyor herkese karşı. Peki bunun sebebi ne? Ooba'nın saygınlıktan kaçınıyor olması. Ooba; okula bir süre ara vermesine rağmen birinciliği kaybetmeyen bir öğrenci, babasının işi dolayısıyla birçok kişiden saygı görebilecek bir çocuk. Ancak Ooba saygınlık görmekten delicesine korkuyor ve bu benim hala şaşkınlıktan tam olarak anlam veremediğim bir nokta. Bunun üzerine belli bir seviyede düşündüm ancak orijinal metnini okumadan düşüncelerimin doğruluğunu öğrenebileceğimi pek fazla sanmıyorum. Şimdi devam edelim, hikayemizin tam olarak kilit noktasına. Takeichi... "Ben saygı görmekten kaçan biriydim ama Takeichi herkes tarafından hor görülen birisiydi." (s.39) Takeichi'nin kilit nokta olma sebebi, Ooba'nın yaptığı şaklabanlıkların kasıtlı olarak yapıldığını görüyor oluşu ve bu da ilk bölümü bitiren o kelime ile karşımıza çıkıyor: "Bilerek". HİKAYENİN SONUNA YÖNELİK SPOİLER! Takeichi'nin kilit nokta olma sebebi sadece bu da değil. Ooba'nın hayatını şekillendirecek olan hayaletleri resmetmesine bir yerde katkısının bulunması ve kitabı okuyanların hatırlayacağı üzere ortaya çıkan ilk eser, 'Cehennem Atı'. Burada Takeichi'nin resime yaptığı olumlu yorumu ama çizerine söylediği 'Cehennem Atı' ithamı ile; Ooba kendisini kaybeder ve tahmin edemeyeceği sonuçları olacak bir yalan söyler. Kitapta en çok dikkatimi çeken ve bence onca talihsizliğin, ölümlerin, kaybedişlerin ve aldatmaların arkasındaki sebep bu. Yalan. İlk ölümün ve ardı sıra gelen ölümlerin çıkış noktası; yalanlar ve söylenemeyen doğrular. Ooba'nın iki kız kardeşlere söylediği yalanlar da olayın bir başka tezahürüdür. Ooba çizdiği imajla ilk başta, herkesi mutlu mu etmeye çalışıyor, diye düşündürtebilir ama olay bundan ibaret değil. Ooba, karşısındaki kadınları hiçbir zaman reddedemez ve bu o kadar sağlıksız bir boyuta ulaşır ki hepsini tatmin etme isteğinden dolayı asla gerçekleri söyleyemez. Bazenleri zevk almadığı ilişkilere bile girer ancak doğruları söyleme cesaretini kendinde bulamaz. Bu yalanlarının bedelini ise tüm hayatı boyunca öder ancak bu huyundan vazgeçemez ve sürekli bunu ödemeye de devam eder. Sanıyorum bu huyunun tam olarak farkında olduğu zaman, akıl hastanesine yatmadan önceki zaman zarfı. Arabada yaptığı itiraf esnasında, hiçbir kadının olmadığı bir yere gitmek istediğini söyler ve sözleriyle, iyi olacağına dair gerekenlerin sadece bu olduğunu hissettirir sanki. Ooba çok büyük hatalar yapan bir karakter. Sevdiği, sevmediği birçok insanın hayatında derin yaralar açan bir karakter. Öyle ki birçok kişi bunu hayatlarıyla öder. Hatta bu durum o kadar sık bir şekilde tekrarlanır ki Ooba, zaman zaman kendisinin herkese büyük bir talihsizlik getirdiğine inanır. Yaptığı hataları, mahvettiği hayatları birkaç sözcükle buraya dökebilmem mümkün değil ama üzerinde durulması gereken bir nokta var. Ooba, yanlış kararları sonucu birçok hayatı mahvetmiş de olsa bunları, karşısındakini zorlayarak yapmaz. Aksine ilk adımı atan genellikle karşısındaki olur ve bazenleri de partneri intihara yönlendirir onu. Ooba ilk kez intihar etmeye çalıştığında, bunu ilk defa aşık olduğu kadınla deneyimlemek ister, evet. Ancak intihar fikrini ilk dillendiren kişi Ooba değildir. Bu kendisi için basarız ancak sevgilisi için başarılı olan deneme, Ooba'nın uzun bir süredir rutinde devam eden hayatında bir kırılma noktası oluşturur. Kabuslar ve gerçek hayatta görülen halüsinasyonlar giderek artar ve katlanılamaz boyutlara ulaşır. Ooba ise bu ve ardından başına gelen tüm talihsizliklerde kendini alkole verir. Fakat ilişkileri sadece bu döngüden ibaret değil. Sevdiği kadından sonra birçok kadınla beraber de olsa onu bir başka kırılma noktasına götüren kişi, evlendiği kişi. Başta mükemmel bir ilişkisi vardır, Ooba tüm günahlarından pişmandır ve melek kadar masum olan eşine layık olabilmek için kötü alışkanlıklarından vazgeçer. Kendisini, eşine ve işine adar. Ama, ama... O vazgeçmek istese de ailesi ya da arkasından gelen geçmiş hataları hayatı boyunca onu serbest bırakmaz ve Ooba karısıyla birçok yaşadığı talihsizlikten ve karşılıklı aldatmalardan sonra, hayatı boyunca olmadığı kadar kötü birisine dönüşür. Eski bağımlılıklarına çok daha büyük bir şekilde geri döner, zar zor karısına karşı elde ettiği güvenini kaybeder ve belki de hayatı boyunca en büyük hatayı, kendisine yardım etmeye çalışan bir kadına yapar. Kaderindeki kadın olarak gördüğü, manganın kapak fotoğrafı olan resmi onunla çizdiği kişiyi; birçok kez kullanır. Sevgi manipülasyonu ile yürüttüğü bu ilişki; hem karısı hem kaderi olarak gördüğü kadın hem de kendisinin sonu olur. Hayatı boyunca ve yaptığı onca hatalardan sonra, kendisiyle ilk defa akıl hastanesinde yüzleşir Ooba. Kendisinin, kendisine sorduğu soru ile. "Sen kimsin?" "Ben şaklabanım. Kendimi kandırarak yaşadım! Yalanlarla dolu bir hayattı!" Ooba hayatını, kusamadığı yumrularla yaşamış biri. İnsanlara ifade edemediği duygularını, bir süre sonra kendisi bile hatırlamamaya başlar. Çocukken suçlu olmadığı olayların acısını, yetişkinlikte birçok suçla devam ettirir. Bazenleri bir kadının, çocuğuyla olan güzel yaşamını kirletmek istemediği için sessizce gider bazenleri ise bir kadının duygularını kullanarak bağımlılığını sürdürür. Dedim ya, Ooba herkese çok büyük kötülükler yapmış ama en çok da kendisine yapmış birisi. Aynı, sevgisinden kendini öldüren veya başka birini öldüren kadınların; en büyük kötülüğü kendilerine yapmış oldukları gibi. Esen kalın~
İnsanlığımı Yitirirken (Manga)
İnsanlığımı Yitirirken (Manga)Osamu Dazai · Gerekli Şeyler Yayıncılık · 2022493 okunma
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.