Gerçekten de, ekonomik dünyanın çehresinin tamemen değiştiği görülmektedir. Tarıma dayalı kapalı tüketimin başat bir yer tuttuğu, parasal mübadelelerin aynî mübadeleler karşısındaki öneminin marjinal kaldığı, içine kapanmış kırsal topluluklarla karşı karşıyayken, dışarıya ve hatta dünyanın geri kalanına açık bir topluma geçilmektedir. Bu yeni toplumda, derebeylik iktidarının hiyerarşik ilişkilerinin yerini yavaş yavaş ticari ilişkiler alır. Servetler artık yalnızca toprağa bağlı olamaz: Para karşılığı, hatta cebirsel tutar olarak ifade bulan, alacağın verecekten fazlalığı şeklini almış, daha soyut, maddi olmayan bir görünüm edinmeye başlar.