Okumalarımda her ay mutlaka 1 tane psikolojik esere yer vermeye çalışırım. Bu ayki seçimim kalemiyle yeni tanıştığım
Mine Özgüzel hocamızın ikinci eseri. Okumuş olmak için okunmayacak bir eser kesinlikle. Zaman zaman yazarın iç dünyasına da şahit olacağınız eserin dili öyle etkileyici ki şöyle bir bakayım diye elinize aldığınızda bir bakmışsınız bu bibliyoterapi yolculuğunda yarı aşılmış bile bulacaksınız kendinizi.
Beş bölümden oluşan eserde beni en çok etkileyen psikolog yazarımızın danışanlarıyla yaptığı terapiler kısmı. Kendimi empati yaparken bulduğum bu vakalarda şunu fark ettim ki aslında farkında olmasam da o hayat hikayelerinden bazılarının benzerlerini ben içten içe yaşamışım.
Kendi içimizde de yolculuğa çıkmamızı , cevaplandıramadığımız soruları kendi kendimize sorup cevaplandırmamızı sağlayan eserle tanışmaya bence birçok kişinin ihtiyacı var . (Okurken ne demek istediğim daha net anlaşılacak!!) .