Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dilim Dilim İkram Allah’ın yarattığı her şey mucizevi özelliklere sahiptir. Bizdeki alışılmışlık perdesini araladığımızda bilimin doğal sebepler olarak açıkladığı, ama gerçekte Allah’ın eşsiz yaratma sanatına delil oluşturan muhteşem detayları görebiliriz. Sanki her şey, “Bana bak, malikini, sahibini tanı!" dercesine, dikkatleri çekmeye çalışıyor ve birbirleriyle yarışıyorlar. Akıl sahibi, zeminin halifesi olan biz insanlara da düşen şey, bu varlıkları incelemek, onları bu gayrete kimin sevk ettiğini araştırmak, arkasındaki hikmetleri görmeye çalışmaktır. Elimize aldığımız bir portakala bakıyoruz: Rengi, kokusu, vitamini, dilim dilim ayrılmış olması, tadı, suyu, kabuğu… ve daha neler neler… Bu portakal bizi nasıl tanır? Bizim ihtiyacımızı nereden bilir? Toprağa attığımız küçücük bir portakal çekirdeği kökleri, dalları, yaprakları, meyveleri ile mükemmel bir ağaç oluverir. Peki o portakal ağacı, bütün bunları nasıl bilir? Nasıl yapar? Demek ki, Sonsuz ilim sahibi Allah o çekirdeği, ağaç üretebilecek yeteneklere sahip olarak yaratmış ve programlamıştır. Cenab-ı Allah Kuran’da, bizi yarattıklarıyla ilgili düşünmeye yönlendirmektedir. Yaratılmış her şeye iman gözüyle bakıldığı zaman ise, insan, sebeplerin sadece zahiri olduğunu anlayabilir ve perde gerisinde ne kadar mükemmel fabrikaların çalıştırıldığını fark eder. Her meyvenin kendine has bir tadı ve kokusu vardır. Ayrıca renkleri de oldukça canlıdır. Bunun yanı sıra her meyve mükemmel bir "ambalaj"la kaplanmıştır. Mandalina, portakal ya da muz, hepsi son derece güzel ve soyulması kolay ambalajlara sahiptirler. Bu ambalaj, aynı zamanda meyveleri dış etkilere karşı korur, bozulmalarını önler, tat ve kokularını muhafaza eder. Meyvelerin bu ambalajlarının olmadığını düşünelim; ağaçtan toplanıp tüketilene kadar oldukça zor bir süreç yaşanırdı. Zaten soframıza gelene kadarda, meyve çürümüş bozulmuş bir hale gelirdi… Rabbimiz kabuğuyla portakalı ne güzel muhafaza etmiş. Ta ki kulları temiz ve taze bir şekilde yiyebilsin. Allah her meyveye değişik kokular, renkler, insanın damak zevkine uygun lezzetler vermiştir. Portakalın rengi de topraktan çıktığı için, çamur rengi olabilirdi ancak oldukça çekici bir renge sahiptir. Cenab-ı Allah, Mülevvin ismiyle portakala turuncu bir renk vermiş. Rezzâk ismiyle dilimizin rızkını veriyor. Tadıyla iştah duygumuzu harekete geçiriyor ve lezzetiyle de, istekle nimetinden faydalanmamızı lütfediyor Rabbimiz… Hâfiz ismiyle içindeki C ve bilmediğimiz diğer vitaminlerle vücudumuzu hastalıklara karşı koruyor, Şâfi ismiyle şifa veriyor. Bu yüzden portakalın vücudumuzun en çok C vitaminine ihtiyaç duyduğu kış mevsimine ait bir meyve olması kuşkusuz çok düşündürücüdür. Bugün elmadan sonra dünyanın en çok tüketilen meyvesi olan portakal, asırlar boyu az bulunması nedeniyle lüks lezzetler arasında yer almıştır. Hastalara şifa niyetine yedirilmiş, sofra dekorasyonunda kullanılmış, armağan olarak verilmiştir. Besin değeri yönünden zengin ve sevilen portakal, soğuk algınlıklarında, nezle ve griplerde birebirdir. Çünkü insanların bağışıklık sistemini güçlendirmelerine yardımcı olacak vitaminlerce zengindir. Ayrıca portakal, sulu bir meyve olmasıyla da bu tip rahatsızlıklarda karşılaşılan su kaybını telafi etmek için kullanılır. Çok sayıda keseciklerle dolu olan kabuğundan parfüm, şeker sanayilerinde yararlanılır. Serinletici içeceklerin yapımında uçucu yağları çıkarılır. Portakal C vitamininin yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içeriyor. Lifler, organik asitler ve şeker açısından da zengin. Ve tüm bu içerdiklerinin vücudumuza çeşitli faydaları var. Portakal; kanseri önlemeden, kanı temizlemesinden, karaciğeri çalıştırmaya, cildi güzelleştirmeye, anormal doğumları önlemeye kadar pek çok şeye iyi gelir. Çocukların hastalıklardan korunması ve fiziksel gelişiminin tam sağlanması için gerekli olan cevherlerle dolu bir meyvedir. Çiğ haliyle tüketilmesinin yanı sıra reçeli, konservesi yapılan portakal günümüz mutfaklarında çokça kullanılan bir lezzet halini almıştır. Pastalarımıza, keklerimize de inanılmaz tatlar katar. Portakal özel olarak dilimlenmiştir. Bir bütün halinde olsaydı o kadar sulu bir meyveyi yemek insan için zor olabilirdi. Ama Allah, portakalda küçük dilimler oluşturarak insanlara kolaylık sağlamış ve bir güzellik sunmuştur. Böyle dilim dilim ayrılması; Allah’ın(c.c) kullarına ne kadar güzel bir ikram yaptığını ve O’nun ne kadar Kerîm olduğunu göstermiyor mu? İnsana ikram edilmiş böyle bir meyvenin gerçek fiyatı nedir? Başta, Onun asıl sahibi olup, Sonsuz cömert olan Yüce Allah’ın ismini “ Bismillah diyerek anmak… Yerken, onun Cenab-ı Allah’ın ne kadar sanatlı ve mükemmel bir nimeti olduğunu düşünüp takdir etmek… Sonunda da “Elhamdülillah” diyerek ikram sahibine teşekkür edip şükretmektir. YOLYORDAM
·
118 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.