Gönderi

"Sesi güzel miydi? Hâlâ bu hususta mütereddidim. Bildiğim bir şey varsa o da bu sesin içimde bir İsrafil sûru gibi, her zerreme hitap ederek, her adımda üst üste yığılmış binlerce uykuyu dağıtarak, en derinlere kadar muzaffer ve mesut yürümesi, bulutlar arasında onları dağıta dağıta ilerleyen bir güneş gibi yol almasıydı. Onu dinlerken, yani bütün gece, derinden gelen bir su çağıltısına koşan susamış geyikler gibi, bu sesin pınarına, içimden bir şeyin koşup atıldığını, onunla birleştiğini hissetmiştim. Bir rüyada gibi, o içimde ilerledikçe bir yığın hayal ve hatıra kendiliğinden canlanmış, bende acayip dünyalar kurulmuştu. Halbuki şimdi, yatakta, baştan aşağıya uykuya dalmış bu yabancı evin sessizliği içinde, açık pencereden garip ve esrarlı bir visal daveti ile yatağımın başına kadar uzanan gül kokuları arasında bu ses, bana büsbütün başka bir şey gibi geliyordu. Bütün gece onu dinlerken ve onun yanında iken, geniş hayatın her zerremi ayrı ayrı davet ettigini hissetmiştim. Âdeta, bilmediğim bir macera ve hareket kervanına katılmak için sabahı sabırsızlıkla bekliyordum. Halbuki şimdi, ondan ayrılınca, sadece onu özlüyordum; içimde yalnız onunla tamamlanacak bir yarımlık, bir hasret vardı ve sesinin hafızamda kendi kendine dirilen parçaları, mucizeli ve hain bir ısrarla bana hep bu yalnızlığımı, tıpkı bir nevi "bezm-i elest" gibi uzun ve özlü bir beraberlikten sonra yaşanan, tahammül edilmez bir ayrılığın azabına benzer bir kesiflikle, bu yarımlığı hatırlatıyor, onu tekrarlıyordu."
Evin Sahibi
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.