Merhaba sevgili kitap dostlarım. Bilirsiniz, öykü okumalarını çokça severim. Her bir öyküde bambaşka dünyalara yolculuk etmeyi, farklı bakış açıları ile bakmayı severim. Aslında her okur nihayetinde kendi bakış açısıyla yorumlar okuduğunu. Tüm yaşanmışlıkları etkendir bu yorumda.. Bırakın uzun uzun cümleleri, tek bir sözcük değiştirir tüm duyguları, düşünceleri. Diyeceğim o ki ; yazan ile okuyanın aynı noktada buluşması zordur. Her şey öyküleşebilirin çok güzel bir örneği Çekmece. Koku isimli öykü özellikle en güzel örneği. Modern çağın çıkmazlarında sıkışıp kalmış insana dair "Beyaz Zambaklar""Doğu Ekspresi " " İnsan sesleri, beton yığınları arasında kaybolup giderken, sokak hayvanlarının sessiz çığlıkları ve terk edilmişlerin feryatları bu karmaşanın içinde boğuluyor. Umutsuzluk içinde inleyen gençleri duyan mı var? Gölgelerin arasında kaybolan, hüzünlü bir serenat bu... " Anlatamayıp yazdıklarımızla yok olur mu sizce acılar, yalnızlıklar? Farklı zamanlar, farklı yerler, farklı acılar... " Ses" "Paradoks" Kendinize bir bitki çayı hazırlayın ve dalın bu farklı dünyalara :-) Kimbilir o sesi duyar o kokuyu alırsınız....

ÇekmeceHasan Kılıç · Parma Kitap · 202344 okunma

·

124 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlkay Yurttaş Koşar