Öleceğimizi bilmekten daha kötüsü de varsa o da ne zaman olacağını bilmek, göz göre göre ölümü beklemektir. Viktor Hugo’nun bu kitabında zamanın Fransasında yapılan gerekli gereksiz ölüm cezalarından birini tasvir ederek idam mahkumlarının nasıl hissettiğini ve neler yaşadığını konu almıştır. İlk kısımda bu idam düşüncesinin nasıl oluştuğu, nelerin etken olduğu ve bu idamların geride bıraktıkları hayatların nasıl şekillendiği anlatılmıştır. İkinci kısımda ise bu kitabın ilk baskılarında yer alan bi tiyatroyu ele alıyor. Benim okuduğum ilk tiyatro yazısı olduğu için pek bir şey anlamadım fakat biraz daha uzun olabilicek bir hikayesi vardı. Son ve en önemli kısımda kitabın asıl hikayesi anlatılıyor. Sıradan bir idam mahkumunun cezasının onaylanması ve sonrasında arkasında bıraktığı günlüğünden olayları dinliyoruz. Bütün bi süreci anlatan kitapta benim en çok etkilendiğim yer ise kürek mahkumlarının değişimi oldu. Ordaki kaos duygu ve hareketler çok değişik ve etkileyiciydi. Keyif alarak okuduğum bu kitapta konudan belki de bağımsız olarak mahkumun suçunu çok merak etmiştim. Belki de önemi yoktur çünkü idam cezası almış biri ölmeden kurtulamaz haklı da olsa.

Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,3bin okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Doğukan ÖMEROĞLU