Dili çok sade. Hatta aşırı basit. Aptala veya çocuğa anlatır gibi. Psikiyatrist ve psikologun tabirlerini yapıyor mesela çocuğa anlatır gibi. Ve başka mesleklerin de... Bununla neyi amaçlamış pek anlamadım. Kendi biyografisini veya hayatının belirli bir kesimini onda yer alan insanların isimlerini değiştirerek bir roman çıkarabilir misiniz? Yazarımız çıkarmış. Ama bu romanı roman yapar mı tartışılır tabi. İçeriğe gelelim: Vicdan sahibi ve dolayısıyla hastalarına ciddi anlamda faydalı olmak isteyen onlara azçok yardım ettiğini görse de, mutlu edemediğini ve kendisinin de gitgide mutsuz olduğunu ve enerjisinin tükendiğini farkeder. Bunun üzerine hem biraz dinlenmek ama aslında mutluluğun ne olduğuna dair bir araştırma yapmak için dünyayı gezmeye karar verir. Dünya deniyor ama aslında Fransa'dan hareketle Çin, oradan tam neresi olduğunu kestiremediğim 'siyahların çoğunlukta olduğu ülke' ve son olarak da Amerika Florida'ya gidiyor. Ama kitapta ne Fransa'nın ne Çin'in ne de Amerika'nın ismi geçiyor nedense. Dedim ya, cocuğa anlatır gibi, Fransa 'Hector'un yaşadığı ve geldiği ülke', Çin 'mavi lotus kitabındaki insanların yaşadığı ülke', 'siyahların yaşadığı' bilmem hangi ülke ve 'en' (genelde en büyük mağaza, en büyük araba vs) lerin ülkesi Amerika. Bu dili başta ilginç buldumsa da pek hitap etmedi. Kurgu nasıl peki? Her biyografide olduğu gibi, biraz ilginç ve biraz olağan. Gittiği her yerde bir kadınla tanışıp bir, iki defalık birlikteliklerden sonra onlara karşı platonik aşka düşmesini olağan karşılarsak tabi. Ha bu arada, kendi memleketinde de onu bekleyen bir kız arkadaşı var. Kitaptan hiçbir şey mi almadım. Yok, aldım. Mutluluğun ne olup olmadığına dair birkaç ip ucu yakaladım diyebilirim, ki zaten ana tema bu. Artı: (DİKKAT SPOILER) Çin de beraber olduğu kadının bir hayat kadını olduğu ve Çin'deki arkadaşının onu (güzel Çin'li kadını) ona ısmarlayıp parasını da ödediğinı anladığı an da kafama kazındı. Manzara şu: kız sabah duştadır adam otel odasında uyandığında. O anda telefon çalar ve dün akşam yemeğinde beraber olduğu Çin'de yaşayan arkadaşı, yemekten sonraki barlı ve kızlarla olan geceden keyif alıp almadığını sorar. Ve merak etme der, hepsini ben ödeyip hallettim. O anda arkadaşın ona yaptığı jesti anlamakla kalmayıp mutluluğu da uçup gider, üstelik banyodan mutlu mutlu çıkan kız da onun yüz ifadesinden durumu anladığını anlar ve onun da yüzü düşer. O anda mutluluk hakkında birşey daha öğrenir: mutluluk bazen bilmemektir. İlgilisine tavsiye ederim ama beklentiyi fazla yüksek tutmayın. Kitapla kalın...

Hectors ReiseFrançois Lelord · Piper Verlag · 200477 okunma

·

1 artı 1'leme

·

654 görüntüleme

Gamax

@Gamax ·

20 Aralık 2023 11:01

Bu Hector'un iki, üç kitabı daha var, adeta devamı. Denk gelirse okurum yine de...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamax