Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aki Kaurismaki'den
Hollywood demişken... Konuşmamayı tercih ederim ama bu konuda bir şeyler duymak istediğini biliyorum, o yüzden birkaç şey söyleyeyim. Filmlerimi yapmamın sebebi Hollywood'dur. Çünkü oradan nefret ediyorum. Hollywood'a ne giderim, ne de halihazırdaki işlerini izlemek için vaktimi çarçur ederim. Kötü bir film çekebilirim, ama Hollywood'un her gün bir yenisini eklediği o boktan filmlere benzeyen bir şey yapmayı reddediyorum. Eski Hollywood'u seviyorum. Ama modern Hollywood, öldüğünün farkında bile olmayan ölü bir çıngıraklı yılandan başka bir şey değil. Sürekli Hollywood'a havlayan bir köpek gibiyim belki ama Hollywood, sahip olduğu bu güçle gerçekten iyi filmler yapabilirdi. Onun yerine, altmış yaşındaki adamlar ergenlerin seviyesine hitap eden -ve de sıkıcı- bir şiddet üretiyorlar; aşırı tüketim sinemayı öldürüyor. İnsanlar evlerinde oturup kötü televizyon programlarını bedavadan izleyebileceklerken niçin dışarı çıkıp da bu kötü filmlere para ödesinler ki? İnsanların silahla (va daha başka şeylerle) katledildiği filmlere hiç saygı duymuyorum. Bir de buna eğlence diyorlar. Bak, bir film her zaman bir ölçeğe dayanır. Sen sağa sola rastgele ateş açarsan ya da patlayıcılarla oynarsan, o zaman hiçbir şey yeterli gelmeyecektir. Eskiden bir tane katil vardı ve bu yetiyordu, şimdi sırf seyircinin ilgisini çekebilmek için 300 bin tane adam öldürmen gerekiyor. Diğer taraftan, eğer bir filmin ölçüsü minimalist ilkelere göre olursa, o zaman bir öksürük sesi bile dramatik bir şey olur. Öyle bir filmde esas karakterin ayağı kayar da bir hendeğe düşerse, seyirci daha o anda karaktere ne olacak diye endişelenir. Halbuki diğer filmlerde insanlar uçaklardan aşağı atılır da yara bile almadan kurtulurlar. Ama benim filmlerimde ve aslında bir şiddet sahnesiyle başlayan Geçmişi Olmayan Adam'da bu olmaz. Çünkü oradaki şiddet dürüsttür, yani neyse odur, hızlı ve çirkindir. Helsinki'de şiddet cazibeli bir şey değildir; isimsizdir. Eğer insanlar güzel görünen ve uzun uzun anlatılan bir şiddeti izlemek istiyorlarsa, hasta olmalılar. Her halükârda benim işimi biliyorsun: Ben tek bir izleyicide derin bir etki bırakmayı, iki milyon seyircide yüzeysel bir etki bırakmaya tercih ederim. Hatta olur da bir filmim dünya çapında büyük bir seyirci kitlesi tarafından izlenirse, o zaman bu işi beceremediğimi anlarım. Nihayetinde ben orta seviyede bir yönetmenim, ama iyiye yakın ve belki de iyi denebilecek birkaç tane film yaparsam, o zaman bu filmler bir araya geldiğinde bir şey ifade edebilir.
·
1 artı 1'leme
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.