yaş yirmi üç! yolun üçte biri eder.
nah gibi üçte birindeyiz ömrün.
çocukluk çağımızdaki cevher,
ağlamak, şımarmak nafile bugün,
gözünün yaşına bakmadan gider.
benim mi allahım bu güzel yüz?
ya iyice şekle girmiş bu saçlar?
nasıl da böyle dost görünüyorsunuz;
ergenlikte düşman bildiğim aynalar?
zamanla nasıl değişiyor insan!
hangi resmime baksam ben değilim:
nerde o sıkıntılar, o baskı, o kararsızlıklar?
bu güler yüzlü kadın ben değilim
yalandır kaygılı olduğum yalan.
hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
hatırası dün gibi aklımızda.
hayata beraber başladığımız
dostlarla yollar ayrılmış değil daha bir bir
gittikçe azalıyor yalnızlığımız
gökyüzünün ne güzel rengi varmış!
daha farketmedim taşın sert olduğunu.
su insanı boğar, ateş yakarmış, ben bilmiyorum daha!
her doğan günün bir heyecan olduğunu,
insan bu yaşta anlarmış.
ayva sarı hıyar yeşil ilkbahar!
her yıl biraz daha benimsediğim.
ne uçup duruyor havada kuşlar?
nerden çıktı bu düğün? evlenen kim?
bu kaçıncı gelin damat gördüğüm.
n'eylesin bela herkesin başında.
her sabah aynı yüze uyanıcan illa bi gün
kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
bir oturma odası saltanatın olacak.
taht misali o kanepenin üstünde.