“… bizim sanatçılarımız Mutlak Sanatçı’nın yaratışını seyrederek tazeler imanını. İlhamını bu kusursuz yaratıştan alır ve kusurlu şeyler koyar ortaya. Çünkü sanata kusur yaraşır. Bir azâmete şahit olmuşsa bir insan, gayriihtiyari bükülür beli. Boynu düşer, bağ çözer. Duramaz dimdik. Sanatçının secde edişidir bu.”
“Sinan ve benzeri Müslüman sanatkârların … onların öne çıkmaması, İslam sanatçısının mahviyetkâr tutumundan ileri gelir. Onlar bilir ki öne çıkmak, görünürde olmak haddi aşmaktır.”
(Haddi aşmamaktaki incelik… )
“Arada bir geri çekilip yaptıklarına bakıyor, ‘Bu resmi ben mi yaptım?’ şaşkınlığını yaşıyordu. Resmin sahibi olmak için değil, görevini yapmış olmak duygusuyla renk denizinde yüzüyordu.”
“Müslüman sanatçı sanatı, aslında Allah’ın bir sun’u olması dolayısıyla zaten güzel olam eşyayı biçimlendirerek bu güzelliği ortaya çıkarmak, onu daha duyulur hale getirmek olarak telakki eder. Bu anlayışta önem ve öncelik verilen husus sanatın, işlediği nesnenin mahiyetine uygun olmasıdır.”