İstanbul'a gel,
Sana en çok burası yakışır.
Çünkü martılar özledi seni,
Kalemin mürekkebi,
Simidin susamı eline yapışmayı.
Dar sokaklarda koşuşturan çocuklar özledi seni
Kulağıma fısıldadılar bugün.
Arnavut kaldırımlarında basmadığın birkaç yer kalmış
Taşlarla konuştum onlar söyledi.
Teneke kutulara ekilmiş akşamsefası bekliyor seni,
Açmamak için bahaneler üretiyor sürekli.
Mendil satan çocuklar gözyaşı satıyor senin yokluğunda,
Kızacağını biliyorlar, gelirsen uçurtma dağıtacaklarmış,
Öyle söylediler bana...
Sen yeter ki gel İstanbul'a,
Benim bahanem çok..
Eyyüp Bahçeci