Gönderi

Çünkü iyice düşününce ve olayları soğukkanlılıkla irdeleyince görüyordum ki, giyotin bıçağının kusuru, şansa hiç mi hiç yer bırakmamasıydı. Sonuç olarak, mahkûmun ölümüne kesin şekilde karar verilmiş oluyordu. Olmuş bitmiş bir iş, iyice ayarlanmış bir düzen, kabul edilmiş ve bozulması düşünülemeyecek bir anlaşmaydı bu. Binde bir ihtimalle bıçak inmez veya kesmezse, süreç yeniden başlıyordu. Demek ki, meselenin can sıkıcı tarafı mahkûmun, makinenin iyi işlemesine dua etmek zorunda olmasıydı. Cezanın kusurlu tarafı işte buydu. Bir bakıma bu, doğru. Fakat başka bir bakıma, iyi bir düzenlemenin bütün sırrının da işte bunda olduğunu kabul etmek zorundaydım. Sözün kısası, mahkûm da kendisinin idamına manen yardım etmek zorundaydı. Her şeyin aksamadan yürümesi onun da yararınaydı.
Sayfa 100 - Can, 55. BaskıKitabı okudu
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.