Dün eskimeyen dost ile geçmişin kulağını çınlattık.
Zamana neler sığmış neler sıkışmış köşelerde
Çehreler değişmiş göz bebekleri gözler hariç
Hicran içinde süzüldü gözlerden yıllar anılar
Neydi hey gidi günler hey neleri aldın neleri verdin
Siyah beyaz bir filmin renkli haliydi aslında
Rengarenk hayat içinde biz siyah beyaza aşıktık yine
Hayatta olan da var olmayan da siması hatirlananda unutulanda
İsimleri dilde olanda gönülde olanda anıldı işte
Bir sıcak çayın yanında geçmişi yaktık işte sigaramızda
Kendimizi yaptığımız gibi içimize attık buğulu dumanı
İçimize attık işte hasreti bir kötü öksürük oldu hep
En uzun gecenin mesaisini yaptık uzadı da uzadı zaman
Gecen ömür film şeridinde bilmem kaçıncı bölüm
Bu şehir böyle ayazı bedenden çok içimizi yaktı
Dün gece işte geçmişi öldürüp gömdük.
Bazen de anlamsızca eğlendik güldük
Şimdi oda dün oldu....
Eylül Şairi Duran KURT