Selamlar Haftanın ilk gününde sizlerle uzun zamandır merak ettiğim, çokça olumlu yorumlar okuduğum #şarlatan kitabının yorumu ile geldim. Yaşanan nükleer savaş sonrası doğan mutasyonlu çocuklar. 18 yaşına geldiklerinde sefillik içinde yaşadıkları köylerinden alınıp eski bir trenle balık istifi gibi aileleriyle birlikte resmen bir toplama kampına götürülüyor. Toplamanın olacağı gün en güzel giysilerini giyip kahvaltıda o yaşlarına kadar görmedikleri muazzam yiyecekler yeyip çıkıyorlar evlerinden. Seçilmeleri durumunda damızlık olarak kullanılacaklar. Peki ya seçilmeyenler? Onlara ne olacağını kimse bilmiyor. Bir kişi dışında. Kraliçe Marcilius. İki genç aşık Victor ve Aurora saraya aynı gün geldiler. Başlarına geleceklerden habersiz toplanma alanına geldiklerinde etraflarını saran ihtişam karşında Victor merak içinde kalırken Aurora pek de şaşırmış gibi değildir. Onu endişelendiren tek şey Victor'dan ayrı kalmaktır. Ortak alana giderken derinlerden Victor'ın duyduğu tıkırtı sonsuz bir merak uyandırır ve kaynağını bulmaya adete and içmiştir. Olaylar işte burada başlıyor. Victor'ın başına gelenler,Kraliçe ile karşılaşması ve onun bu davranışlarına rağmen Kraliçe'nin ona bütün hayatını izletmesi. Kraliçe de aslında ailesinin kurbanıydı. Peki tüm bu yaptıklarını kurban olaması aklar mıydı? Her sayfası ayrı bir merak uyandırdı bende. Olağanüstü bir kurgu,akıcı bir anlatım. Okumadıysanız kesinlikle okuyun derim dostlar,pişman olmayacaksınız

ŞarlatanAytuğ Tunç Deveci · Otantik Kitap · 2023258 okunma

·

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlknur Akagündüz