Biliyor ki, bütün bunlar ne kaderden, ne de talihten. Kaderini kendisi hazırladı. Serseriliğinden, uyusuklugundan. Lakaytlığından. Aşk ağır bir taş ya da ölü bir beden midir ki, sürekli olduğu yerde
kalsın? Aşkın yaşayan bir şey olduğunu bilmiyor muydu? Ona sahip çıkılmazsa, korunmazsa, sevilmezse, öleceğini bilmiyor muydu? Bir çiçek, susuz, topraksız ve güneşsiz yaşayabilir mi? Serseriliği sorumsuzluğu aşkını yitirmesine neden oldu. Hatayı kendisinde aramalı.“