Gönderi

Yüksek müsaadenizle bugün biraz kendinden bahsetmek istiyorum. Sizlere derinin altında sıkışıp kalan bir cam kırığından bahseder gibi, hayatımdan bahsedeceğim. Bu hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Beni anlamayacaksınız, sadece ara sıra bardağınızdaki kadehlerden yudumlar alıp, yüzünüze beni dinlediğinizi belirten mimikler konduracaksınız. Abiler, intihara meyilli olarak yaklaşık 27 yıl oldu, hatırlayamadığım ilk 3 seneyi saymazsak 24 yıldır beynimde oynaşan bir ur'um var ve ben hala yaşamaya çalışıyorum. Beni öldürmek isteyen bir kedim ve hayatımda istikrarlı olan tek şey, her sabah aynı saatte alarmı öteden dede yadigarı bir saat. 2013 senesinde beni bu bokluktan çıkaracağını düşündüğüm kitaplarım vardı. Bir de ne zaman kitaplarımı okumaya başlasam, balkonun karşısından ötmeye başlayıp tüm keyfimi boka çevirip, evin balkonuna kakasını yapan karga vardı. Bir süre sonra, balkona bıraktığı kaka gibi, yerde pestilinin çıktığını görmüştüm. Üzüldüm. Hayatını boka çeviren şeyler için üzülmeyi alışkanlık haline getirmiş birisiyim. O sene çok kitap okudum. Çok fazla içki içtim, 4 kadeh rakının beni nasıl zil zurna sarhoş ettiğini, biranın amelelik olduğunu, bir biranın insanı saatte üç kez işettiğini öğrendim. Çok çeşit sulu yemek yapabiliyorum. Haberlerde ekonomiye daha fazla kulak asıyorum, hava durumunu sikime takmıyorum. Çünkü benim gibi adamlar ertesi gün havanın nasıl olacağı ile ilgilenmez, yağmurda şemsiye açmaz, güneşte şapka takmaz. Benim doğayla bir meselem yok. Benim tek endişem yaşıyor olmak. Bir gün işten eve yürürken Şeker Portakalındaki Zeze'yi simit satarken gördüm, Kafka Milena'ya göndereceği mektuplarını parasını kazanmak için ayakkabı boyuyordu. Bukowski Kızılay - Sincan arasında dolmuşçuluk yapıyordu. Bunlardan kimseye bahsetmedim. Sırlarım, bana deliliğin kapısını açıyordu çünkü. Aynı sene dedem öldü. Çok ağladım. Onu son gördüğümde, yaşamının son beş gününü geçiriyordu. Kalp krizi geçirmişti ve ceset olmak için son hazırlıklarını yapıyordu. Gelenler için gömmeden önce yüzünü açtılar, 60 yaşındaydı, genç öldü dediler. İnsanların ne söylediklerini bilmediklerini, acı ve çok anında insanların ne kadar saçmalayan varlıklar olduğunu o zaman anladım. Gariban dedeciğim, 60 yıllık yaşamına sadece 3 defa evlenebilmişti. Sayısını gerçekten hatılarmıyorum, çok çocuğu vardı. Ben kaç tane olduğundan hiçbir zaman emin olamadığım torunlarından birisiyim. Deliliğin kendi kendine konuşmak değil, kedilerle şarkı söylemek olduğunu anladım. Beni öldürmek isteyen, müstakbel katilim kedim 3 tane Sezen Aksu şarkısına vokal yapabiliyor. Bir gün kedimle balkonda oturuyoruz, bira içiyoruz, ama kafamız nasıl güzel. Alkolden aldığı yetkiye dayanarak bana; "Memo, çakallığın lüzumu yok. Seni sen yapan şeyler geçmişte kaldı. Eğer mutlu olmak istiyorsan önce kendini öldürmelisin." Ne demek istediğini anlamadım. Baş belası, anlamsız anlamsız konuşup kafamı karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Ya da konuştukları çok mantıklı şeyler, benim kafam güzel olduğu için ben anlamıyorum. Buna bir tane tekme salladım. Siktir git lan buradan dedim, kodumun kedisi, etrafta fareler horon tepiyor sen bana felsefe yapıyorsun.. Küstük, uzun bir süre konuşmadık hiç. Sadece onunla değil, kimseyle konuşmadım. Annemi geçiştirdim, arkadaşları salladım, yeniden kitap okumaya başladım ve bir kadın seviyor diye biber dolması yapmayı öğrendim. Yine aynı kadını görmek için, şehirler arası otobüsleri kalbimi nakliye etmek için kullanmaya başladığım zaman, görmenin kalbe yetmediğini öğrendim. Bir insanın kalbine dokunmak için çok sevmenin yeterli olmadığını, ebemin hörekesini gördüğümde öğrendim.
·
7 plus 1
·
4,890 views
Tülin okurunun profil resmi
Mustafa görgüçten bir alıntı okuyorum sandım
Yakup YURTSEVEN okurunun profil resmi
Bana böyle kafayı kırmış adamlar lazım
Fundamentalist okurunun profil resmi
Sabahattin Ali misin memed bu nasıl bi hikayeydi.. umarım sonu güzel biter 🙏🏻
Mehmet okurunun profil resmi
Hikayenin sonunda zebrama binip bizon sürüsünün içinden sonsuzluğa yürüyeceğim
Mehmet okurunun profil resmi
Konuş Aleyna baba konuş, yoksa delireceğim. youtu.be/KRKb58nV8kk?si=...
Zeynep A. okurunun profil resmi
Öncesinde hızlıca bir aşağı kaydırayım ne kadar kusmuş içini şu adam bakayım dedim ve gözüme çarpan ilk cümle “gariban dedeciğim, 60 yıllık yaşamında sadece 3 kere evlenebilmişti…” Ağğğğğğ. Sinir oldum ama komik. Yine de dersim biter bitmez sindire sindire okuyacağım. Çorbaya ketçap sıkmayı sevecek kadar değişik bir kafadan çıkmışa benziyor..
Mehmet okurunun profil resmi
Çorbaya ketçap sıkılmaz, ketçapa çorba sıkılır. Bizde böyle. Keyifli okumalar. :D
1 next answer
bimposeti okurunun profil resmi
çok duygusaldı okurken ağlıcaktım nerdeyse
nightwalker okurunun profil resmi
tekrar paylaşımdan sonra, tekrar beğenme de olsa keşke; ama yok;(
Mehmet okurunun profil resmi
Şarjımı bitirir olmasın ya
Bu yorum görüntülenemiyor
Fatma Samsum okurunun profil resmi
Çok değişik ama hoş güzel bir anlatım. 🫣
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.