Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yürek şimdi nerede hemen saf ve basit bir şeyi akla getiriyor. Benim gençliğimde hâlâ utanmadan telaffuz edilebilen bir sözcüktü, oysa artık kimsenin kullanmadığı bir terim oldu. Tek tük adı anılırsa o da işlenmesinden bir aksaklık olduğu içindir: O bütünlüğü içinde değil de bir koroner ya da atardamar sorunu olduğu zaman akla geliyor. Ama yüreğin insan ruhunun merkezi olduğu artık anımsanmıyor. Pek çok kez bu vefasız sürgünün nedeni hakkında kendimi sorgulamışımdır. Augusto, İncil'den alıntı yaparak, "Yüreğinin sesini dinleyen aptaldır" derdi sık sık. Neden böyle olsun? Yürek bir ateş yakma odasına benzediği için mi? Orası karanlık olduğu için mi, karanlık ve alev alev? Zihin ne kadar çağdaş bir terimse yürek de o kadar demode oldu. Yüreğine kulak veren -diye düşünülüyor bu halde- hayvan dünyasına, doğal denetim altında olmayan dünyaya daha yakındır, mantığına kulak verenler ise daha yüksek gözlemler peşindedir. Peki ya böyle olmayıp da tam tersi olsaydı? Yaşamı besinsiz, soluksuz bırakan bu mantık fazlalığı olsaydı?
Sayfa 70
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.