Gönderi

Orta Avrupa'daki kırlangıçlar sonbaharda Afrika’nın uzak diyarlarına doğru uçmaya başlar. İlkbaharda dönerler ve yuvalarını bıraktıkları aynı çatıya konarlar. Bu uzun yolculuğa çıkmaları gerektiğini ve ne zaman çıkmaları gerektiğini nasıl bilirler. Dönüşte milyon nüfusluk şehirde binlerce ev arasından kendi yuvalarının bulunduğu çatıyı nasıl bulabilirler? Bu soruya bizim kibirli cahilimiz kolaylıkla cevap verir: Çok basit, onları içgüdüleri yönlendirir. Yahut söz konusu olan doğal seçilimdir. Kışın daha sıcak diyarlara göçmesi gerektiğini “anlamış” olan kırlangıç türü hayatta kalmıştır. Bunu anlamamış olan türler yok olmuştur. Doğal koşullarla sürekli mücadele hâlinde gelişen bu kuş türü, zamanla hayatta kalmak istiyorsa göç etmelerigerektiğini anlamıştır. Onların göç güdüsü binlerce neslin bilgi birikiminin bir sonucudur, vs. Talihsizlik bu bomboş cevapta değildir. Kişinin soruya bir cevap verdiğini sanması, yani, araştırmanın ve hakikate ulaşmanın ilk koşulu olan gizemi saf dışı etmiş olması, asıl talihsizliktir. Yalan bir cevap, sahte bir ilaç kadar tehlikelidir. O, iyileştirmez ancak bizim gayretimizin önüne set çeker, sahte bir inanç uyandırır. Genel görecelik teorisinin ortaya konması, herkesin emin olduğu noktada Einstein'in bir gizem görmesi sayesinde mümkün olmuştur.
·
10 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.