Gönderi

Yüreğin adamakıllı sarsılabilmesi için ille de kaderin güçlü tokadı ya da her şeyi sertçe söküp atan bir güç gerekmez her zaman; hatta gelişigüzel nedenle yıkımı yaratmak, kaderin ele avuca sığmaz heykeltıraş isteğini tahrik eder. Biz insanoğlu, kendi anlaşılmaz dilimizde bu ilk hafif dokunuşlara bahane deriz ve onun o küçücük cüssesine rağmen çoğu zaman muazzam etkili gücüne şaşar kalırız; fakat hastalık nasıl sinsice ortaya çıkarsa, insanın kaderi de ancak her şey gözle görülür hale geldiğinde, olaylar başladığında kendini belli eder. Kader, yüreğe dıştan dokunmadan çok önce kurbanının aklında ve kanında içten içe ilerler. Kişinin kendini tanımaya başlaması aslında kendini savunmaya başlamasıdır ve bu, çoğu zaman beyhude bir savunmadır.
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.