Gönderi

Atatürk'ün himayesi ile yazılan ve 1931 yılından itibaren liselerde okutulan dört ciltlik tarih kitapları kaldırılıp yerlerine yeni kitaplar yazdırıldı ve okullarda Atatürk'ün kitapları yerine 1942 yılında okutulmaya başlandı. Metin Aydoğan "İnönü" adlı kitabında bu yeni kitapları şöyle değerlendirir: "Yeni kitap, Atatürk'ün hazırlattığı kitaptan çok farklıydı. İngiliz, Fransız ve Alman ders kitaplarından yararlanılarak yazılmıştı. Avrupa uygarlığını yüceltirken, Arap veİslam tarihiyle 'uzlaşmaya', Osmanlı ile 'barışmaya' çalışıyordu. Osmanlı'yı yıkıma götüren Tanzimat dönemi olumlanıyor, ilerici bir girişim olarak gösteriliyordu. Cumhuriyet, Tanzimatın çağdaş sürümü olarak gösteriliyor; devrim, reforma indirgeniyordu. Batıcı tarih anlayışıyla yazılmıştı." Türkiye'de iki gençlik kuşağı, Atatürk'ü ve Osmanlı'yı bu kitaplardan öğrendi. "Kitap, Batı'ya verdiği önem nedeniyle o günkü yönetimin siyasi eğilimine uygundu. Kanıtsız bilgiler, bilinçli yok saymalar ve yanlış yorumlarla Batıcı tarih anlayışına yumuşak geçiş yapılmıştı. Atatürk'ün büyük uğraş vererek oluşturduğu Türk Tarih Tezi açıktan reddedilmişti." İlerleyen yıllarda da Atatürk'ün milli eğitim politikasından tamamıyla uzaklaşıldı. Metin Aydoğan, "İnönü" adlı kitabında, "27 Aralık 1949'da imzalanan eğitim ile ilgili anlaşma, Türk milli eğitimini ABD'ye devretmektedir" değerlendirmesinde bulunmuştur. Aydoğan, kitabında şöyle devam ediyor: "Anlaşmanın 5. maddesi en dikkat çekici maddelerden biridir. (...) Türk milli eğitiminin niteliğini belirleyecek kararlar alabilen bir komisyonun kurulmasını öngörmektedir." Anlaşma'ya göre bu komisyonun başkanlığını da ABD'nin Türkiye'deki diplomatik misyon şefi yapmakta ve karar alma sürecinde son sözü söylemektedir. Türk milli eğitim sisteminin, Atatürk'ün temelini atmış olduğu 'milli' olma niteliğinden uzaklaşma süreci bu şekilde başlamıştır.
Sayfa 167
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.