"Güç kullanarak yapılan duygusal manipülasyon: Kavga çıkararak, tartışma ve kargaşa ortamı yaratarak, duygusal ya da fiziksel şiddet kullanarak, korkutma ve sindirme üzerinden tahakküm kurarak, aklınızı karıştırma yoluyla uygulanan manipülasyon tekniğidir. Üstelik en ikircikli yanı şudur; kendinizi bu korku imparatorluğuyla sımsıkı bir bağlılık içinde bulmuşsunuzdur. Bu stratejide manipülatör, yönetime her yönüyle el koymuştur.
Zayıf halkalarınızı çok iyi bildiği için, en yaralı olduğunuz yerden darbe vurduğu gibi, yara açma konusunda da usta olan bu kişi sizi, eleştiri, küçük düşürme, değersizleştirme yöntemleriyle ele geçirebilir. Genelde tartışmaların yeri ve zamanına kendi karar vereceği gibi sonlandırma da onun tekelindedir. Kendinizi ifade etmenize izin vermeyecek şekilde keskin noktayı koyar: "Seninle tartışmaya harcayacak daha fazla vaktim yok. Bitmiştir. Konu kapanmıştır. Git bu konu üzerinde düşün ve hatanı anla!" Sebepler ve sonuçlar konuşulamamış, kendinizi açıklamaya vaktiniz dahi olamamıştır. Şah mat! Üstelik kesinlikle hileli bir satranç.
Aktif agresyonun en önemli aracısı bağırma ve gürültü çıkararak karşı tarafı pasif duruma geçirmektir. Bunu yaparken içerikte sizi suçlamak, zekânızın yetmediğinden bahsetmek sıklıkla yer alır. "Anlamayacağın için anlatmıyorum!" cümlesindeki kibirden de fark edersiniz. Her kusurunuz, her hatanız su yüzündedir ve sürekli yüzleştirildiğiniz için siz de artık bir yeteneksiz olduğunuza inanır hale gelirsiniz. Olan biten her olumsuzluğun sorumluluğu size kalır. "Bu senin suçun! Sen busun işte!" cümleleri bir manipülatörün sıradan bir merhabasıdır. Birini alt etmenin yolu onu utandırmaktan da geçeceği için yetiştirilme şekliniz, nereli olduğunuz, aile yapınız, aldığınız eğitim, kültürel ve sosyal varlığınız, ailenizin ve sizin maddi gücünüz gibi hemen her şeyi eleştiri ve küçümseme malzemesi olarak kullanabilir. Bazen modern düşünceli olduğunuz için bazen de geri kafalı olduğunuz için yargılanabilirsiniz. Eleştirisinde bir tutarlılık yoktur ve durum neyi gerektiriyorsa ahlaki değerlerini o yöne kaydırabilir. Alaycı bir dille konuşmak kibirli birine aittir zaten ama bu tavrı espri kisvesi altına gizleyerek sizin şakayı anlamadığınıza yönelik göndermeler yapabilir. Oysa ortada gülünecek bir durum yoksa o zaten bir espri değildir. İnsanların kişilik yapıları, bedensel ve sosyal özellikleri şaka malzemesi olarak kullanılmamalıdır, bu nedenle mizahın meşru yollarına başvurmak daha zekicedir.
Güç kullanarak manipülasyon yapan biri, tüm bunları asıl kendisi başkalarından, ezilmekten ve hayattan korktuğu için yaptığını en derinlerde bir yerde hisseder. Partnerinin bağımsız, kendine ait bir dünyası ve fikirlerinin olmasından, bireysel davranıp, muhtaç olmayacağı zaman kendisini terk etmesinden korkar. Otorite figürü olarak kabul edilmezse, güçsüz görüneceğinden, saygı görmeyeceğinden önemsenmeyeceğinden çekinir. Aslında o kadar kırılgan bir benliğe sahiptir ki karşıdan gelen her geribildirimi tehdit olarak algıladığı için savunmada yaşar. Sevilesi bir insan olmadığını düşündüğü için bununla yüzleşme korkusu tarafından ele geçirilmiştir. Ve muhakkak korktuğunu yaşar. Tüm yollar sevilmemeye çıkar. Çünkü kişi, korkuttuğu herkes tarafından terk edilmeye mahkûmdur."
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.