Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hellenistik dünya eski Yunan dünyasından çok daha büyük bir olaydı ve Yunan kültürü için çok daha geniş bir sahneydi. Daha önceki faaliyetlerin devam ettiğinin en açık göstergesi entelektüel faaliyetin bir alanında, bilimsel incelemelerde kendini gösterdi. Mısır İskenderiyesi bilim alanında özellikle öne çıkmıştı. Geometriyi sistemli hale getiren ve 19. yüzyıla kadar korunan şeklini veren Öklid burada yaşadı. Diğer İskenderiyeliler arasında dünyanın boyutlarını ölçen ve enerji nakletmek için buhar kullanan kişiler de vardı. Fizikteki teorik buluşlarının yanında, Sicilya'da yaptığı savaş makinalarıyla ünlenen Arşimed muhtemelen Öklid'in talebesiydi ve diğer bir Hellenistik Yunanlı olan Aristarkus (bu kez İskenderiye değil Sisam Adası'ndan) güneşin dünya etrafında değil, dünyanın güneş etrafında döndüğü fikrine bile ulaştı (bu fikir çağdaşları tarafından kabul edilmedi, çünkü Aristoteles'in fiziği ile uyuşmuyordu). Bu tür bilgi ve hipotezler (ve çok daha fazlası vardı) insanlığın alet çantasına büyük bir katkı sağladı. Her şeye rağmen Hellenistik bilim geride bırakıldı çünkü hem bazı teorileri test etmek için gerekli araçlar yoktu hem de uygulamalı bilimler yerine matematiksel olanlara doğru bir eğilim ağır basıyordu. Dahası, her ne kadar mevcut teknolojik düzey bazı fikirlerden yararlanmayı çok zor hale getirmiş olsa da (bu görüş tartışılmış olup bazıları, şayet tasarlamış olsalardı Hellenistik imalatçıların bir buhar makinesi yapabileceklerini ileri sürmüştür) Hellenistik bilimin zaferlerinin, politikada kendini yönetme geleneğinin yitirilmesini telafi edecek bir yol bulmaya çalışırken ve hayatın amaçları ile insanların nasıl davranacaklar konusundaki sorulara yanıt ararken felsefenin güvenle kullanılması olduğu düşünülebilir. Bununla birlikte Hellenistik dünya yeni bir etik felsefe üretmeyi başardı. Bu felsefe kaba hatlarıyla, insanların kişisel sonuçları ne olursa olsun erdemli davranmalarını öğretmekteydi. Erdemli olmak tüm evreni ve sadece Yunanlıları değil tüm insanları yöneten doğal kanunlara uymayı içerirdi. Bu tüm insanlık için geçerli ilk felsefe girişimiydi. Ayı zamanda köleliği mahküm eden ilk düşünceydi ki bu klasik Yunan filozofları tarafından başarılamamış olan bir zihinsel sıçramaydı ve yeni bir güç olan Roma seçkinleri arasında yüzyıllar boyunca etkili olacaktı.
Sayfa 139 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.