Sıvaslı Ali'nin müzikteki yeteneği ve gür-tatlı sesi, birinin dikkatini çekiyor ve konservatuar sınavı için Ankara'ya gitmesi için teklifte bulunuyor. Hatta çok ısrar ediyor. Ancak karşısında çocukluğundan bu yana piyano dersi alan çocuk ile karşılıklı imtihan stresi ve içinde bulunduğu ortam nedeniyle heyecan dan istediği gibi okuyamayan Ali, okula alınmıyor. Türk dilinin anlatım zenginliğine son derece hakim olan Sabahattin
Ali, hikâyelerinde ince detaylara gösterdiği hassasiyetle tanınmış
ve estetik yönü güçlü hikâyeler kaleme almıştır. Hikâye tekniğinde
oldukça deneyimli ve bilgili olan sanatçı, bu türün temel yapısını
oluşturan mekâna ve karakter oluşumuna gösterdiği özenle de ön
plana çıkmaktadır. Nitekim sanatçının “Ses” hikâyesi, mekânın insan
karakterine yön veren dokusu ile dikkatleri toplamakta, kendisinin bu
unsurun önemine gösterdiği hassasiyet; onun ne kadar önemli bir
sosyal bilimci olduğunu da ortaya koymaktadır.Ali'de içinde bulunduğu durumun getirdiği hayal kırıklığı ve umutsuzlukla, Ankara'da satın aldığı sazını elden çıkarıp, başkaları tarafından görünmeden Konya'ya dönüş yapıyor.
Bu kesit, bir yeteneğin ve umudun, toplumsal baskılar ve çevresel etmenler nedeniyle nasıl yok edilebileceğini gösteriyor. Ali'nin içsel mücadelesi ve yaşadığı hayal kırıklığı, toplumun ve kuralların bireyin yeteneklerini ve arzularını nasıl engelleyebileceğini anlatıyor. Sabahattin Ali'nin bu yapıtında, bireyin içsel çatışmaları ve toplumsal engellerle mücadelesi etkileyici bir şekilde ele alınıyor. Bu kesit, insanın özgürlük arayışı ve kendi iç sesine olan bağlılığı üzerine derin düşüncelere yol açan önemli bir bölüm olarak öne çıkıyor.