Herkese merhabalar benim sevgili dostlarım. Yine çok güzel bir kitap ile karşınızdayım. Yazarımızdan okuduğum Bu ikinci kitap. İlk okuduğum ve kendisiyle tanışmama vesile olan prens çıplak kitabının hala etkisindeyim. Yazarımız oldukça farkındalık içeren bir kaleme sahip. Aynı şekilde okumuş olduğum Bu eseri de beni fazlasıyla etkiledi ve uzun bir süre hafızamdan çıkmayacağı aşikar. Psikoloji bir film tadında izlenip hayal edilecek, ve kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim bir eser bırakıyorum buraya. Hadi sizi daha fazla bekletmeden kitabımızın yorumuna geçelim. ZZaten kitabımızın kapağından ve isminden anlayacağınız üzere bizleri yine duygusallığa sürükleyecek satırlar bekliyor. 2 kız evlat ve 1 annenin hikayesini anlatacağım. Tuana ve Saye... Tuana kendini bildi bileli annesiyle yakınlaşmak için çalışıp dinlen Fakat o iletişimi o bağı kuramamış biri. Her şekilde annesiyle duygusal bir çatışmaya giriyor Fakat annesini duygularını hislerine bir türlü ifade edemiyordu. Annesi diğer kız evladına biraz daha meyilli iken tuana'yı görmezden geliyordu. Acaba gerçekten de öyle miydi? Yahut Tuana bunu kafasında mı kuruyordu? Ortada bir gerçek vardı ki o bağ günden güne kopup gidiyordu. Derken annesinin rahatsızlanması ve ameliyat olması işleri Tuana için daha da zora soktu. Çünkü annesi ile sağlığında kuramadığı bağı hastalıktan sonra hiç kuramayacaktı çünkü annesi akli melekelerini yitirmişti. Kız kardeşi Saye uzun süredir evliliğinin ardından umutsuz bir şekilde çocuk sahibi olamıyordu. O da bir doktor ile evliydi. Doktor Onur. Gel gelelim olaylar annesinin ameliyatından sonraki süreçten, daha farklı ve içinden çıkılamaz bir hale giriyor. Tuana annesini iyi bir bakım olacağından dolayı, bakım evine yatırmaya karar veriyor. Her ne kadar bu duruma kardeşi karşı çıksa da ikisi için en doğrusunun Bu olduğuna inanıyor. Gün gelip zaman geçtiği bir de annelerine bakımevine yatırıyorlar. Saye her ne kadar bu durumu kabullenmese de tek çaresinin bu olduğu kanısına varıyor. Çünkü uzun süreden sonra çocuk sahibi olmayı başaracaktı, hamileydi... Annelerini bakım evine yatırdığı sırada bakım evinin müdürü Timur ile tanışıyor Tuana. İkisi de ilk görüşte birbirlerinden oldukça etkileniyorlar. Tuana her ne kadar iyi kalpli biri olsa da, Timur acaba ona karşı samimi miydi? Toplumsal bir olaya dikkat çeken sevgili yazarımız Dilvin Hanım, kitabında doktorlara uygulanan şiddeti ihmal etmemiş, Saye'nin eşi Dr.Onur'a yapılmış sıkıntılı davranışı ve ardından yoğun bakıma yatışını, sağlık çalışanlarına bir farkındalık yaratmıştır. Hikayemizin ana karakteri Tuana, büyük problemlerle yüzleşmeye çalışıp, kendi bedenini ruhundan tekrar diriltmek için epey bir çaba sarf ettiğini görüyoruz. Güçlü kadın olmak için, büyük bir eğitim veya kaliteli bir yaşama gerek yoktur güçlü bir kadın olmak için, vasıflı veya vasıfsız ayaklarının yere sağlam basması gerekiyor. Yazarımız şahane bir şekilde günümüz olaylarını öyle güzel detaylı bir anlatım ile önümüze sunmuş ki, yine etkilendim arkadaş yine etkilendim. Ne yazsa okurum dediğim yazarlar listesine ilave ettim kendisini. İyiki varsınız Dilvin Hanım. Kaleminize yüreğinize ve emeğinize sağlık...

Son SardunyaDilvin Gerçek Arıcı · Edisyon Kitap · 202320 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esra Caner Canalp Cenkalp Özatalı