Gönderi

816 syf.
4/10 puan verdi
Bazı hikayelerin yarım kalması bitmesinden daha iyidir...
Beklenen onca yıl... Keşke bu kadar vasat, bu kadar hayal kırıklığına uğratacak bir son yazmaktansa hiç yazmasaydı da yarım ama güzel bir ergenlik hatırası olarak kalsaydı... Öncelikle diğer okuyucularla aynı eleştiriyi yapacağım. Kitapta çok fazla betimleme vardı. Bir şeyi betimlersin, evet, ama sayfalarca da betimlemezsin be güzelim... Ayrıca çok fazla monolog da vardı. Allah'ım imdat diye bağıracaktım bir ara, tansiyonum falan düştü. Hele son yüz, yüz elli sayfa BİTMİYOR. Betimledikçe betimliyor, kafasında konuştukça konuşuyor, yemin ederim deli etti en son kendini. SPOİLERlı konuşmak gerekirse eğer, en sevilen yan karakteri öldürmek yazar olsam tam benim yapacağım şey, o yüzden kızamıyorum da ama kınıyorum kendisini. Uygar öleceğine Gece ölsün isterdim ama tabii ki bu kadar etkileyici olmazdı. Canım Uygar... İkinci olarak tüm seri şöyle haşin, böyle sert, öyle sakat bırakır diye tüm xy kromozomların yere göğe sığdıramadığı Ediz Çağıran'ın performans beni hayal kırıklığına uğrattı. Ayrıca üstü kapalı yazmak gerekirse eğer, bu adam bu kadar salak değildir diye düşünüyorum. Yani sırf Doğa hamile kalsın diye bu tarz bir yöntem tercih edilmiş bence. Yok adamın normali buysa şayet, şu vakte kadar bir ordu çocuğu olurdu... İlk iki kitap olayları öyle bir düğüm haline getirmişti ki yazar, ben çok daha komplike bir sır perdesi bekliyordum. Gerçekler çok sönük kalmış. Beğenemedim. Gece'nin delirmelerini beğendim ama. Doğa'nın düşük yapması fikrini de beğendim. Tüm kitap Ediz'in, serinin diğer kitaplarına göre daha düzgün bir duruşu olmasını beğendim ama Doğa'ya hiç seni seviyorum dememiş olmasını beğenmedim. Adam sevdiğini göstermek için daha ne yapsın diyebilirsiniz tabii, söylesin??? derim ben de. O cümle illaki duyulacak!!! Şimdi... Gelelim finale... Sevmedim demiyorum. Nefret ettim çünkü. ÇOK kötüydü. Ediz tüm seri boyunca üniversitede biriyle tanışacak ve ona aşık olacaksın muhabbeti yapmıştı hatırlarsanız. Aynı o çok sevdiğin kitaplardaki gibi çarpışacaksınız, kitapların yere düşecek demişti. Bence sonu böyle olmalıydı. Yani Ediz Çağıran ölü kalmalıydı. Doğa da Gece gibi yurtdışına okumaya gitmeli ve kampüste biriyle çarpışmalıydı. Kafasını kaldırıp baktığında da Ediz'i görmeli ve orada bitmeliydi. Dedesi zaten binbir zahmete girip adamı ölü göstermiş, kânı kadar paranız var, al kardeşim bı sahte kimlik, kur yeni hayatını. Böyle iki güne yakalanacaksınız polise, bu sefer sadece Ediz değil Doğa da hapse girecek. Destekleyen paralı dede de yok, kendileri desen biri parasız birinin mal varlığına el konmuş, nereye kaçacaksınız daha??? Ne kadar daha kaçacaksınız??? Hayır bir de en sinirlendiğim şeylerden biri, Ediz Doğa'ya intihar etmeden önce mektup bırakmış ama biz o mektubu okumuyoruz??? OKUTSANA BİZE DE!!! Döktür orada salya sümük ağlayalım ağız tadıyla deş bizim ciğerleri ya gözlerimiz çıksın mahvolalım ölelim bitelim acıdan kahrolalım.. Yapmamış... Ya da bir bölüm Ediz'in bakış açısından okuyalım... Onu da yapmamış... Gerçekten çok doluyum, yazdıkça yazdım, daha da yazarım ama bu haliyle de kimsenin sonuna kadar okuyacağını sanmıyorum. O yüzden burada noktalıyor, yılların serisi ayıp olmasın diye dört puan veriyorum...
Yabancı - Elyel
Yabancı - ElyelÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 2023413 okunma
·
1 plus 1
·
269 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.