Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
Muhadarat, Fatma Aliye Hanım'ın kaleme aldığı önemli romanlardan biri. Önemi, konusunun orijinalliği olmasa da yazıldığı dönem göz önünde bulundurulduğunda bugün hâlâ nelerin değişmediğini göstermesi bakımından nazarıdikkati çekiyor. Zira roman, evliliklerin tarafların isteği doğrultusunda yapılması gerektiğinin canlı kanlı bir örneği. Bununla birlikte "iletişimsizlik" meselesine de kısaca değinmek istiyorum. Aile fertlerinin öfke ve kararsızlık zamanlarında kendileri dışında hiçbir şeyi düşünmedikleri belki de âdet olduğundan, hayatlar cehenneme dönüşebiliyor ve kalplerde tamiri mümkün olmayan yaralar açılabiliyor. Gelelim romanımızın gidişatına: Fâzıla iyi aile terbiyesi almış zarif ve akıllı bir kızdır. Annelerinin vefatı sebebiyle hayatları bir anda değişecektir. Sâi Bey kızı ve oğlu Şefik'in büyütülmesi için ve tabii kendini de düşündüğünden tekrar evlenir. Evlendiği kadın Câlibe, amcasının oğlunu sevmesine rağmen parasever bir kimse olduğundan Sâi ile evlenmeyi tercih eder. Bundan sonrası tam olarak facia desek abartmış olmayız zannederim. Kocasının çocuklarını sevmeyen ve onlara eziyet etmekten imtina etmeyen Câlibe zamanında yüz vermediği Süha (amcasının oğlu) kendi evlerinde yaşamak zorunda kalınca içindeki ihtirasa karşı koyamaz. Süha'yı baştan çıkarmak için uğraşır. Fakat Süha, Câlibe'nin bu davranışını beğenmediği gibi artık evlenmiş bir kadının böyle düşük hareketlerde bulunmasından hoşlanmaz ve zaten mecburiyet nedeniyle Sâi Bey'lerin evinde kaldığından oradan hemencecik ayrılmak ister. Lakin Câlibe düzenbazlık yaparak Süha'yı evde kalmaya mecbur eder. Diğer yandan Fâzıla'nın annesiyle dost olan ve Fâzıla ile Şefik'e annelerinin yokluğunu aratmamak için her şeyi yapan Münevver Hanım, oğlu Mukaddem ile Fâzıla'nın nişanlılığı için Sâi Bey'lerle iletişimi sürdürmektedir. Câlibe bu kadından hiç hoşlanmadığı gibi Fâzıla ile Mukaddem'in evlenmesini de istemez. Zira onun niyeti herkesin evden uzaklaşması ve bunun sonucunda Süha ile rahat rahat aşkını sürdürmektir. Mukaddem ile Fâzıla'nın evlenmesi bunu engelleyeceğinden evdeki cariyelerle işbirliği yapan ve türlü iftiralar atmaktan çekinmeyen Câlibe, yaptıklarının bir gün kendisini bulacağını düşünmeksizin hainliklerine devam edecektir. Süha kendi içinde Câlibe'den intikam almak istemekle beraber Fâzıla'ya da gönlünü kaptırmıştır. Bunun için Mukaddem ile Fâzıla'nın evlenmesine o da karşıdır. Câlibe hiçbir şeyden habersiz Süha'nın planlarına ortak olur ve beraberce iki aşığı ayırmak için uğraşırlar. Böylelikle Mukaddem'e iftira atılmaktan geri durulmaz ve Sâi Bey kızını böyle biriyle evlendirmemek için gençlerin nişanını bozar. Her şeyden bîhaber olan gençler perişan olur fakat Fâzıla terbiyesi gereği babasının sözünden çıkamaz. Câlibe bunlarla yetinmeyerek kızın Mukaddem ile görüşmeyi sürdürdüğünü ileri sürerek kocasını dolduruşa getirir -ki burada aile bağlarının sağlam kalabilmesi için herkesin dinlenmesinin ve olayların iyice araştırılmasının ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz- Sâi Bey öfkelenerek kızını bir başkasıyla evlendirir. Daha fazla ayrıntı vermek istemediğimden değil fakat romanı okuyanların yaşayacağı hislere ket vurmak istemediğimden bundan sonrasını uzatmak istemiyorum. Romanın sonunda tıpkı masallarda olduğu gibi iyilerin iyilikle, kötülerin kötülükle karşılaşacağını söylemek mümkün. Romanın tesadüflere oldukça açık olduğunu söylememe gerek yok zannederim. Bununla birlikte Fâzıla gibi dirayetli ve hakkaniyetli kişilerin yaşadıkları onca kötülüğe rağmen, iyiliğe taraf olabilmelerinin bu dünyada eşine az rastlanır olduğunu ama işte bu azlığın "insanlığı" yaşatan tek şey olduğunu da unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Şimdiden herkese iyi okumalar.
Muhadarat (Fazıla)
Muhadarat (Fazıla)Fatma Aliye Hanım · Bilge Kültür Sanat · 2015388 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.