Gönderi

Padişahın sahilsaraylardan birinde pencere önünde oturması gözlenir ve hemen bir kayıkla denize açılarak, içinde saman, talaş, hasır parçaları veya ziftli paçavralar bulunan bir kap baş üstüne konulup tutuşturulur; bu “padişahım, her taraftan gördüğüm haksızlık ve zulümle artık başımda ateş yanıyor. Son ümidim sendedir, sana sığınıyorum, falat beni senin yanına sokmuyorlar !” Demektir. Bunu gören padişah derhal şikayetçiyi huzuruna getirtir, derdini dinleyerek icap eden emirleri verir. Ateş istidasının en parlak örneği, Naima Tarihi’nin dördüncü cildinde 1648 yılı vakaları arasında kayıtlıdır ve Sultan İbrahim saltanatının son günlerine rastlar.
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.